Abdülvehhâb-ı Buhârî

Hindistan’da yaşayan evliyânın büyüklerinden. İsmi Abdülvehhâb’dır. Buhârî nisbetiyle bilinir. Seyyid Celâl Buhârî’nin torunlarındandır. Seyyid Celâl’in, Seyyid Ahmed ve Seyyid Mahmûd adında iki oğlu vardı. Abdülvehhâb-ı Buhârî, Seyyid Ahmed’in oğullarındandır. Doğum yeri ve târihi bilinmemektedir. 1525 (H. 932)’de Delhi’de vefât etti. Kabri, Şâh Abdullah’ın kabri yanındadır. Hindistan’daki Mültan’da, Seyyid Sadreddîn Buhârî’den…

Devamını oku

Abdülvehhâb-ı Mısrî

Mısır evliyâsından. İsmi, Abdülvehhâb, babasının ismi Ahmed’dir. Lakabı Tâcüddîn, künyesi Ebû Nasr’dır. İbn-i Arabşah ismiyle meşhur oldu. 1410 (H.813) senesinde Türkistân’da bulunan Hâc-ı Tarhân’da doğdu. 1516 (H.922) senesinde Mısır’da vefât etti. Bâb-ı Züveyle dışında, kendi dergâhı bahçesine defnedildi. Abdülvehhâb-ı Mısrî, küçük yaşta babasıyla birlikte Tokat’a, sonra Haleb ve Şam’a gitti.…

Devamını oku

Abdürrahîm Arvâsî

Osmanlılar zamânında Anadolu’da yetişen velîlerden. Seyyid Abdullah Arvâsî hazretlerinin oğludur. Hazret-i Hüseyin soyundan olup seyyiddir. Nesebi, Abdurrahîm bin Abdullah bin Muhammed bin Muhammed Şehâbeddîn bin İbrâhim bin Âlim-i Rabbânî Cemâleddîn bin Kemâleddîn bin Kutub Muhammed bin Kâsım Bağdâdî’dir. Doğum târihi bilinmemektedir. 1786 (H.1200) senesinde vefât etti. Kabri Doğu Bâyezîd’de Ahmed…

Devamını oku

Dirhem-i Urfî (Dirhem-i Örfî)

Bir memlekette kullanılması âdet olan veya hükûmetlerin kabûl ettikleri belli ağırlıktaki dirhem. Dirhem-i şer’îden hafîf olan dirhem-i urfîlerle zekât hesâb etmek câiz değildir. 3.365 gram ağırlığında olan dirhem-i şer’î ile hesap yapmak lâzımdır. (İbn-i Âbidîn)

Devamını oku

Diyet

Kâtilin (adam öldürenin) vereceği para cezâsı. Çocuğa tehlikeli bir iş yaptırınca çocuk ölürse, o işi yaptıran şahıs diyetini öder. (Hamevî) Şebeh-i amd (kasda benzer şekil) ile öldürmenin cezâsı ağır diyet olup, yüz devedir. Yirmi beşi iki yaşına, yirmi beşi üç yaşına, yirmi beşi dört yaşına ve yirmi beşi de beş…

Devamını oku

Abdürrahîm Tırsî

Anadolu evliyâlarından. İznik yakınlarındaki Tirse köyünde doğdu. Babası Bâyezîd Fakih köyde imâmlık yapıyordu. Doğum târihi belli değildir. Küçük yaşta babası ile İznik’e giderek büyük velî Eşrefoğlu Rûmî’nin sohbetlerine katıldı. Eşrefoğlu Rûmî’nin; "Bu çocuğu bize verin, tâlim ve terbiyesi ile meşgûl olalım." buyurması üzerine babasının rızâsı ile onun yanında kalarak yetişti.…

Devamını oku