Aşk-ı İlâhî
Allahü teâlâyı çok sevme hâli. Aşk-ı ilâhînin alâmeti, Allahü teâlânın emirlerine çok uymaktır. (İmâm-ı Rabbânî)
Allahü teâlâyı çok sevme hâli. Aşk-ı ilâhînin alâmeti, Allahü teâlânın emirlerine çok uymaktır. (İmâm-ı Rabbânî)
Mecûsîlik, ateşe tapma. Ateşperestliğin (mecûsîliğin) kurucusu Zerdüşt, mîlâddan altı yüz sene önce Hindistan’da doğdu. Brehmen din adamları tarafından kovuldu. Ateşperestliği Belh şehrinde yaydı. "İyilik tanrısı (Îzed) veya (Ormüzd) ile kötülük karanlık tanrısı (Ehrimen) o lmak üzere iki tanrı vardır" dedi. (Zend) adlı kitabı ve (Avesta) denilen şerhi Avrupa’da basılmıştır. Ateşperestlik…
İslâm mîrâs hukûkunda belirli hisse (pay) sâhiplerinin (Eshâb-ı ferâizin) mîrâstan alacakları payların toplamının ortak paydadan fazla olma hâli. Avlde, hisse sâhibi mîrâscıların hisseleri orantılı olarak eksilir. (Seyyid Şerîf Cürcânî) Zevce, ana, iki kız kardeş ve anadan iki kız kardeş bulunduğu zaman, mîrâs on ikiye taksim edilip, zevceye 3 hisse, anaya…
Kusur ve utanılacak şey. Her kim bir müslüman kardeşinin ayblarını, kusurlarını, kimsenin görmesini ve işitmesini istemediği şeylerini örterse, Allahü teâlâ da kıyâmet gününde onun ayblarını örter. Her kim müslüman kardeşinin meydana çıkmasını istemediği bir şeyini ortaya çıkarır ve dile verirse, Allahü teâlâ da onun ayblarını, kimsenin bilmesini istemediği hallerini meydana…
Muhkem âyet. Çoğulu âyât-ı muhkemât’tır. 1. Kur’ân-ı kerîm. İlim üçtür: Âyet-i Muhkeme, Sünnet-i Kâime (Hadîs-i şerîf) ve Fârîdat-ı Âdile (Kitaba ve sünnete uygun ilim, yâni icmâ ve kıyas). (Hadîs-i şerîf-Ebû Dâvûd) 2. Kur’ân-ı kerîmde mânâsı açık olan âyet-i kerîmelere verilen ad. (Bkz. Muhkem) Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:…
Kur’ân-ı kerîmde Ömer-ül-Fârûk’un radıyallahü anh namaz kıldırırken, ayakta okumayı bitirip, rükû’a eğildiği yeri gösteren işâret. Ayn harfi hep âyet-i kerîmelerin sonunda bulunmaktadır.