A’râf Eshâbı (Ehli)

A’râf denilen yerde bulunanlar. Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki: A’râf üzerinde bir takım kimseler vardır ki, onlar Cennet ehlini (mü’minleri) yüzlerinin beyazlığı ile, Cehennem ehlini, yüzlerinin siyahlığı ile tanırlar. Henüz Cennete girmemişler fakat oraya girmeyi şiddetle arzu ederler. Cennet ehline selâmün aleyküm diye seslenirler. Gözleri Cehennemliklere çevrildiği zaman; "Ey Rabbimiz!…

Devamını oku

A’râz

Varlıkta kalabilmesi için başka bir şeye muhtâc olan hâssalar (özellikler), sıfatlar. Araz’ın çokluk şeklidir. Her mahlûk (yaratık), ya cevher (varlıkta kalabilmesi için başka bir şeye muhtâc olmayan) dir, yâhut a’râzdır. Madde, cisim, meselâ elma, altın birer cevherdir. Bunların rengi, kokusu, şekli ise a’râzdır. Renk cisim ile vardır, onun üzerinde görünür,…

Devamını oku

Ariyet

Bir malın menfeatini, istifâdesini bedelsiz olarak temlik etmek, vermek. Belli bir yerde ve zamanda, istifâde etme şekli sınırlı olarak âriyet vermek câizdir. (İbrâhim Halebî) Âriyet olarak alınan hayvanın yiyeceği kullanana (âriyet alana) âittir. (Ali HaydarEfendi) Şartsız olarak âriyet verilen eve, dükkâna, tarlaya; alan (kimse) dilediğini koyabilir. Âriyet alan, bunu vedîa…

Devamını oku

Arz-Taleb

Üreticinin piyasaya belli fiyatla mal sürmesi ve tüketicinin de piyasadan mal çekmesi hâdisesi. İslâmiyet’te bey’ ve şirâ (satış ve alış), arz ve taleb esâsına göre yürür. (M.Sıddık bin Saîd) Bir malın arz ve talebi, belli bir piyasa fiyâtında dengeye gelir. Bu fiyatın altındaki fiyatlarda talep fazlası, üstündeki fiyatlarda arz fazlası…

Devamını oku

Asâlet

1. Soy temizliği, köklülük. Kibrin, yâni kendini büyük, üstün görmenin bir alâmeti de asâletle övünmektir. Babaları, dedeleri ile övünmek, câhilliktir. (MuhammedHâdimî) 2. Güzel huy. Mü’minin kerem ve iyiliği, dîni; şeref ve asâleti, güzel huyu; mürüvvet ve insanlığı ise aklıdır. (Hadîs-i şerîf-İbn-i Hibbân) Tedbîr gibi akıl, güzel huy gibi asâlet olamaz.…

Devamını oku