Himmet

Şu nefsimiz neler etti Uçuruma nasıl itti Çıkmak için kuvvet bitti Himmetiniz kâr efendim Biz gerçeği bilemeyiz Ölmeden de ölemeyiz Sizden başka bulamayız Kendimize yâr efendim Doğru yolu seçemeyiz Size değer biçemeyiz Sıratı hiç geçemeyiz Bizleri kurtar efendim Kusurumuz dağlar gibi Gözlerimiz ağlar gibi Bizi size bağlar gibi Bir haliniz…

Devamını oku

Abâdile

Abdullahlar. Peygamber efendimizin Eshâb-ı kirâmı (arkadaşları) arasında fıkıh ve hadîs-i şerîf ilimlerinde şöhret bulmuş Abdullah adını taşıyan sahâbîler. Abâdile, Abdullah kelimesinin çokluk şeklidir. Peygamber efendimizin Eshâb-ı kirâmı arasında A bdullah isimli üç yüz kadar sahâbi bulunmaktaydı. Fakat bunların içinde; Abdullah bin Ömer, Abdullah bin Abbâs, Abdullah bin Zübeyr, Abdullah bin…

Devamını oku

Abd

1. Kul. (Bkz. Kul) Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki: Her türlü noksanlıktan münezzeh olan Allahü teâlâ, abdini (Muhammed aleyhisselâmı) bir gece Mescid-i Haram’dan, Mescid’i Aksâ’ya götürdü. (İsrâ sûresi: 1) Göklerde ve yerde olan herkes, hiçbiri müstesnâ olmamak üzere, çok esirgeyici Allahü teâlâya mutlaka abd olarak gelecektir. ( Meryem…

Devamını oku

Ahkâm-ı Mâneviyye

Allahü teâlânın zâtına ve sıfatlarına âit bilgiler, tasavvuf bilgileri. Peygamber efendimizin vazîfelerinden biri de, Kur’ân-ı kerîmin ahkâm-ı mâneviyyesini, ümmetinin yüksek (olgun) olanlarının kalblerine akıtmaktır. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)

Devamını oku

Ahkâm-ı Şer’iyye

İslâm dîninde bir işin yapılması veya yapılmaması gerektiğini bildiren hükümler. Emirler ve yasaklar. Bunlara Ahkâm-ı ilâhiyye, Ahkâm-ı İslâmiyye ve Ahkâm-ı Kur’âniyye de denir. Ahkâm-ı şer’iyye sekizdir: Farz, vâcib, sünnet, müstehâb, mübah, haram, mekruh, müfsid (Bkz. İlgili Maddeler). (İbn-i Âbidîn) Bütün insanlara her şeyden önce lâzım olan, îtikâdı (inancı) düzeltmektir. Yâni…

Devamını oku

Abdiyyet

Kulluk makamı. Evliyâlığın en yüksek makâmı, derecesi. İyilikleri Allahü teâlâdan bilip kendinden bilmemek. Allahü teâlânın lütf ve ihsânı ile Abdiyyet derecesine ulaşmak istiyen kimsenin, Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve selleme tam olarak uyması lâzımdır. Bu yüce zirveye o yüce peygambere tam uymakla kavuşulur. Bu, Allahü teâlânın bir lütfu olup, onu d…

Devamını oku