Bekâ Bin Batû

Irak’ta yetişen evliyâdan. İsmi, Bekâ bin Batû Irâkî’dir. Sıddîkûn denilen evliyânın önde gelenlerindendir. Doğum yeri ve târihi belli değildir. Hayâtı hakkında kaynaklarda fazla bir bilgi yoktur. Nehr-ül-Mülk köylerinden Nânbûs’ta yaşadı. 1158 (H.553) senesi civârında, orada vefât etti. Kabri bilinmekte ve ziyâret edilmektedir. Bekâ bin Batû, şaşılacak kerâmetler ve üstünlükler sâhibi,…

Devamını oku

Bekr Bin Abdullah Müzenî

Tâbiînin tanınmışlarından büyük velî. Doğum târihi belli değildir. 726 (H.108) senesinde vefât etti. Ebû Hâtem; Alkame bin Abdullah el-Müzenî’nin, Bekr bin Abdullah’ın kardeşi olduğunu söylerse de, âlimler, kardeşi olmadığını bildirmişlerdir. Bekr bin Abdullah el-Müzenî; Enes bin Mâlik, İbn-i Abbâs, İbn-i Ömer, Mugîre bin Şû’be, Ebû Râfî es-Sâığ, Hasan el-Basrî, Hamza,…

Devamını oku

Bekr Sıdkı Visâli

Anadolu’da yetişen velîlerden. 1880 senesinde Manisa’nın Kula ilçesinde doğdu. Babası Mollazâde Hacı Mehmed Efendidir. İlk tahsiline Kula’da başladı. İlim öğrenmek için babasının rızâsı ile İstanbul’a gitti. Fâtih Câmii Medresesinde uzun yıllar ilim öğrendikten sonra icâzet, diploma aldı. Bu arada tasavvuf yolunu, Sâmi Niyâzî Uşşâkî Efendiden öğrendi. Onun sohbetlerinde kemâle geldi.…

Devamını oku

Benâ Kureşî

Büyük velî ve Şâfiî mezhebi fıkıh âlimi. Künyesi Ebü’l-Beyân olup, ismi Benâ, babasının ismi Muhammed’dir. İbn-ül-Havrânî de denir. Ebü’l-Beyân hazretleri, aynı zamanda şâir ve lügat âlimi idi. Doğum târihi belli değildir. 1156 (H.551) senesi Rebiü’l-Evvel ayında Şam’da vefât etti. Bâbüssagîr denilen yere defnedildi. Ebül-Beyân hazretleri, ilmiyle âmil ve Allahü teâlâdan…

Devamını oku

Zâhirî İlimler

Okuyarak, çalışarak ve araştırarak elde edilen, öğrenilen ilimler. Kelâm, tefsîr, fıkıh gibi din bilgileriyle; mantık, matematik, fizik, kimyâ, biyoloji, geometri gibi fen bilgileri. Zâhirî ilimlerde mütehassıs, tasavvuf derecelerinde çok yüksek olan derin âlim, büyük velî Abdullah-ı Dehlevî buyurdu ki: "Hazîn ses ve Allah sevgisini anlatan şiirler ve evliyây-ı kirâmın hayâtını…

Devamını oku

Zâmin

Kefil, birisinden belli bir veya birkaç kimsenin istedikleri bir şeyi, kendisinin de ödeyeceğine söz veren kimse. Dâmin. (Bkz. Kefil) Mübâşir (kişi, bizzat kendisi) müteammid (kasten) olmasa da zarar verdiği şeyi zâmin olur. Mübâşir, kasten yaparsa, hem zâmin hem günahkâr olur. (İbn-i Âbidîn) Birinin hayvanı bir kimseden ürküp de kaçarken koybolsa,…

Devamını oku