Suyu olmayan şehre benzer

* Ahiret olmasa, dünyada mükafatlandırılamayan iyilikler, cezası çekilmeyen fenalıklar, karşılıklarını göremeyeceklerdir. Bu ise haksızlık ve kusurdur. * Utanma, haya Cehennemden kurtulmaya vesile olur. * Vakit, keskin bir kılıç gibidir. Mühim işleri bugün yapmalı, mühim olmayanları yarına bırakmalıdır. * Dinin esası, emaneti yerine vermek ve sözünde durmaktır.* Hayır eken, çok mahsul…

Devamını oku

Allahü teâlâ seni biliyor mu?

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: * Veysel Karani hazretlerine, uzak yoldan bir kimse gelip nasihat ister. O da (Allahü teâlâyı bilir misin?) der. Elbette bilirim diye cevap verir. (Başka bir şeyi bilmene gerek yok) der. Yolcu, uzaktan geldiğini söyleyip, yine nasihat ister, o da (Allahü teâlâ seni biliyor mu?) der.…

Devamını oku

Nefsin kadar zararlı olamaz

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki;* Bir iş yapacağın zaman mutlaka ehline danış, bir din kardeşine danış. Sakın kendi başına yapma. Kendi başına yaparsan nefsine sormuş olursun, nefs ise kâfirdir. Sorduğun din kardeşin ne kadar yanlış cevap verirse versin, nefsin kadar yanlış karar veremez, nefsin kadar zararlı olamaz. * Nimet ne…

Devamını oku

En kıymetli ve en kötü iki şey

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: * En kıymetli iki şey vardır. Ondan daha kıymetlisi yoktur. Bunlardan birincisi Allahü teâlâya iman, diğeri de Onun kullarına faydalı olmaktır, insanları sevindirmektir. En kötü, ondan daha aşağısı olmayan iki şey vardır: Birincisi, Allahü teâlâya şirk koşmak, diğeri de Onun kullarının kalbini kırmaktır. Kâbe’yi yıkmak…

Devamını oku

Sevmiyorsan ye de yok olsun

* Eziyetlere katlanmak, kızmamak, güler yüzlü ve tatlı sözlü olmak, güzel ahlaktandır. * Malı seviyorsan, yerine sarf et de sana sonsuz arkadaş olsun! Eğer sevmiyorsan, ye de yok olsun. * Sabırlı kimseler, sıkıntılara katlanmayı huy edinenlerdir.* İlmi arttıkça günahı artan kimse, şüphesiz ki helak içindedir. * Allahü teâlâyı sevenler, dünya…

Devamını oku

Dünyanın kahrına bu teselli ile sabreder

* Tevekkülü azalanın imanı zayıflamış demektir. Tevekkülünü kaybedenin ise imanı tehlikededir. Tevekkül, her türlü sebebe (o işin, dinen ve örfen sebeplerine) yapışarak gayret göstermek, sonucu Allahü teâlâdan beklemek ve sonucun mutlaka hayırlı olduğuna inanmaktır (yani neticeye ihlasla teslim olmaktır). * Bir müslümana ye’se (ümitsizliğe) kapılmak yakışmaz. Çünkü, herkesin yardımcısı, hamisi…

Devamını oku