Hikmetler

Affetmenin lezzeti, kızmanın, intikam almanın lezzetinden daha tatlıdır. Çünkü affın lezzetinin sonu, güzel neticedir. İntikam lezzetinin sonu ise, kötü neticedir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “İlim, öğrenmekle; hilm (yumuşaklık) de, hilm sahibi olmaya çalışmakla elde edilir. Kim hayrı isterse, ona hayır verilir. Kim de şerden sakınırsa, şerden korunur.”Büyükler demişlerdir ki: “Kızgınlıktan…

Devamını oku

“Hayır, hilm ve ilimdedir”

Hazreti Ali buyurdu ki: “Hayır; malı, çoluğu-çocuğu çoğaltmakta değil, hilmi ve ilmi çoğaltmaktadır.”Hilm, rûhun sakin olması, kızmamasıdır. Yumuşak huylu olmaktır. Yüksek bir haslettir. Allahü teâlânın, insana büyük bir ihsânıdır. Hilm kimde bulunursa, onu hem dünyâda ve hem de âhirette yüksek mertebelere kavuşturur.Resûlullah efendimize, “Hilm nedir?” diye suâl edildiği zaman; “Sabırdır”…

Devamını oku

“Doğruluk, sözün süsüdür”

Zâhidlerden biri buyurdu ki: “Her kimde şu dört haslet bulunursa, Allahü teâlâ onun hatâlarını iyiliğe çevirir. Bu hasletler; doğruluk, ni’mete şükür, hayâ ve güzel ahlâktır.”Yalancılık ne kadar çirkin ve sahibini zelîl eden bir huy ise, doğruluk da o nisbette güzel, sahibini itibâr sahibi ve azîz eden çok iyi bir huydur.…

Devamını oku

Sekiz sınıf insan

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Sekiz sınıf, Allahın, kıyamette en çok buğz ettiği kimselerdir:1- Yalancılar. 2- Kibirliler 3- Din kardeşlerine içlerinden buğz edip, yüzlerine karşı güler yüz gösterenler. 4- Allah ve Resulünün emrini yapmakta yavaş, şeytanın emrine uymakta çok hızlı davrananlar. 5- Hiçbir şekilde hakları olmadığı halde, en ufak bir dünyalık…

Devamını oku

En kötü pişmanlık!..

Hazreti Ali buyurdu ki: “Allahü teâlânın katında en büyük hatâ, dilin yalan söylemesidir, en kötü pişmanlık da, kıyâmet günündeki pişmanlıktır.”Yine hazret Ali buyurdu ki: “Yalan serap gibidir, sahibini de aldatır. Yalan ile mürüvvet bir kişide bir araya gelemez.”Mûsâ aleyhisselâm, Allahü teâlâya niyazında; “Yâ Rabbî! Hangi kulunun ameli daha hayırlıdır?” diye…

Devamını oku

Hataların en büyüğü!..

Resûlullah efendimize, “Mü’min korkak olabilir mi?” dediler. “Evet olabilir” buyurdu. “Mü’min cimri olabilir mi?” dediler. Yine “Evet olabilir” buyurdu. “Mü’min yalan konuşabilir mi?” dediler. Bu soruya; “Hayır” buyurarak; bir Müslümandan şartlar ve mizac gereği olarak elinde olmadan, istemeyerek bazı olumsuzlukların sadır olabileceği fakat yalanın hiçbir zaman sadır olamayacağını kesin bir…

Devamını oku