Dünyaya hâkim olan dört kişi -2-

Zülkarneyn (aleyhisselâm), güzel ahlâk sâhibi, Hakk’a teslîmiyeti tâm, halkına karşı mütevâzı, alçak gönüllü ve adâlet sâhibi idi. Gazâ ve cihâda çıkmakta, beldeleri ta’mîrde çok gayretli idi. Dünyâ mâlına rağbet etmez, elinin emeği, alnının teri ile geçinirdi. Bunun için zenbîl örer ve kendine, çoluk çocuğuna bu paradan harcar, artanını fakîrlere sadaka…

Devamını oku

Bütün dünyaya hâkim olan dört kişi kimlerdir?

Târih boyunca, bütün dünyâya hâkim olan dört kimse vardır, bunlardan ikisi mü’min, diğer ikisi de kâfirdir…Bu konudaki bir hadîs-i şerîf meâli şöyledir: “İsmini duyduğunuz kimselerden dört kişi, yeryüzüne mâlik oldu. Bunların ikisi mü’min, ikisi de kâfirdi. Mü’min olan iki kişi, Zü’l-Karneyn ile Süleymân (aleyhimes-selâm) idi. Kâfir olan ikisi de, Nemrut…

Devamını oku

Mektûbât’ta sünnete uyma konusu -2-

Dünkü makâlemizde kısaca, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin Mektûbât’ındaki iki mektûbundan bahsetmiştik. O, Şeyh Dervîş’e yazdığı bir mektûbunda, “Kalbten, başkalarını sevmek pasını temizlemek için, en iyi ilâcın, sünnet-i seniyyeye [ya’nî İslâmiyyete] yapışmak olduğu”nu bildirmektedir: “Allahü teâlâ, sizlere selâmet versin! İnsan çeşit çeşit şeylere bağlı kaldıkça kalbi temizlenemez. Pis kaldıkça saâdetten mahrûmdur, uzaktır. “Hakîkat-i…

Devamını oku

Mektûbât’ta sünnete uyma konusu -1-

Büyük âlim ve velî İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârûkî Serhendi hazretleri, Muhammed Çetrî isimli bir zâta yazdıkları bir mektûbunda, “Sünnete uymak lâzım olduğu”nu bildirmekte ve “tasavvufu medh etmekte”dir:“…. Allahü teâlâ, bu yolun [ya’nî tarîkatin] büyüklerinin bereketi, fâidesi ile, size sonsuz yükselmeler nasîb eylesin! Bunların yolu, her şeyden kıymetlidir. Sünnet-i seniyyeye uymaktır…

Devamını oku

Dînimizde selâmlaşmanın önemi

“Selâm” ne demektir? Önce onun üzerinde duralım:Selâm, “emniyet, huzûr, selâmet, sağlık, barış, râhatlık, iyi netîce, kurtuluş” gibi ma’nâlara gelmektedir. Selâm vermek, bir kimseye yapılacak en güzel duâdır. Selâm, “Ben Müslümânım, benden sana zarar gelmez, selâmettesin” ma’nâsına, “selâmet üzere ol, Müslümân olarak öl” ma’nâlarına da gelir. Gayr-i müslimlerin hidâyete kavuşmaları niyetiyle,…

Devamını oku

Peygamberimiz, irşâd ve teblîğlerine nasıl başlamıştır?

Bilindiği gibi Peygamberimize ilk vahiy, Nûr dağındaki Hırâ mağarasında, Ramazân ayının 17. gecesinde geldi. Burada, Kur’ân-ı kerîmin 96. sûresi olan ve 19 âyetten ibâret olan “Alak sûresi”nin ilk 5 âyet-i kerîmesi gelmiştir. TEREDDÜTSÜZ ÎMÂN EDENLER…Sırrî [hafî-gizli] olarak peygamberlik vazîfesini îfâya başlayan Sevgili Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), İslâm’ı en önce…

Devamını oku