“Bir kerâmetini görseydik!”

Denizli evliyâsından Hasan Feyzi Efendi her velî gibi kerâmet göstermekten kaçınırdı. Ancak bu, zihnine takılırdı talebenin. Bir sabah ders başladığında, çocukların zihninde yine aynı şey vardı: Kerâmet.“Hocamız neden kerâmet göstermiyor? Âh bir kerâmetini görseydik” diyorlardı.Bu, mâlum oldu büyük zâta.Dersi kesip;– Biz, şu günahkâr hâlimizle yerin dibine müstehakız. Ama bakın, buna…

Devamını oku

“Kabrimde yüzüme bak!”

Ömer bin Abdülazîz hazretleri, vefat etmeden önce Meymun bin Mihran’a vasiyette bulundu.Meymun şöyle anlatıyor:Halîfe, bir gün beni çağırıp;– Ey ibni Mihran! Önceki halîfe Velîd ölüp de kabrine konulduğunda ben oradaydım. Yüzünü açıp baktım, siyahtı, buyurdu.Peşinden;– Beni kabre indirdiklerinde sen de benim yüzüme bak! diye vasiyet etti.Bir gün sonra vefat etti.Cenaze…

Devamını oku

“Hanım, şunu kızart!..”

Allah dostlarından Zeynel Arab Efendi’yi, bir sevdiği yemeğe dâvet etti. İki piliçleri vardı, birini kesip kızarttırdı hanımına. Ancak hanımı pek memnun olmadı bu işten. Zîrâ bilmezdi Allah adamlarının kıymetini.O kişi bu zâtı başka gün de dâvet ettiğinde, hemen öbür pilici kesip;– Hanım şunu kızart! dedi yine.Kadının yüzü ekşidi:– Canım piliç…

Devamını oku

“Niçin ağlıyorsun?..”

Ömer bin Abdülazîz hazretleri ölüm hastası iken yakınları tabip çağırdılar. Az sonra tabip geldi.Halîfeyi muayene edince;– Çok zehir içmiş. Hayatı husûsunda temînat veremem, dedi.O sırada ağlamaya başladı Halîfe.Yakın akrabaları;– Niçin ağlıyorsun. Bir mücâhid olarak Rabbine varıyorsun. Allah’ın izniyle sünneti ihyâ ettin, bid’atleri ortadan kaldırdın, dediler.Halîfe onlara bakıp;– Az sonra Rabbimin…

Devamını oku

Başka gömleği yok ki

Ömer bin Abdülazîz hazretleri, son günlerini yaşıyordu ki, kayınbiraderi ziyâretine geldi.Halîfenin üstündeki gömleği biraz kirlenmiş görüp, kız kardeşine;– Beyinin gömleğini yıka, dedi.Az daha oturup gitti.Ertesi gün geldiğinde gömleğin yıkanmamış olduğunu görüp;– Gömleği yıkamamışsın, dedi.Hemşîresi;– Yıkayacaktım, ama başka gömleği olmadığı için yıkayamadım, dedi.Kayınbiraderi bunu duyunca çok ağladı. Öyle ki, gözyaşları yanaklarına…

Devamını oku

“Efendini zehirleyerek öldür!..”

Ömer bin Abdülazîz hazretleri zamanında insanlar sulh ve sükûn içinde yaşıyorlardı. Ancak çekemeyenler de vardı kendisini.Bunlar bir gün Halîfenin hizmetçisini bir yere çağırdılar. Geldiğinde kendisine bin altın verip;– Efendini zehirle! dediler.Hizmetçi bin altını görünce unuttu her şeyi.Ve içirdi bir gün zehiri Halîfeye. Halîfe hazretleri durumu anlayınca, çağırıp sordu hizmetçiye:– Ben…

Devamını oku