Âdil ve cömert idi

Ömer bin Abdülazîz hazretleri, çok servet sâhibi olup, çok da cömertti. Servetini severek verirdi fakirlere.Âdeta saçarak dağıtırdı.Üstelik bundan zevk alırdı.Üstün fazîletler sâhibiydi.Âlim ve âdil bir halîfeydi.Eşine az rastlanan bir insan-ı kâmildi.Halîfe Melik bin Abdülmelik zamanında Mekke ve Medîne’ye vâli tâyin edilmişti.Emri alır almaz gitti oraya.Âlimlerden büyük bir grup, karşıladılar kendisini.O…

Devamını oku

“Olmaz! Olmaz!..”

Ahmed bin Hanbel hazretleri, ölüm hastalığında son nefeslerini veriyordu ki, bir ara, yüksek sesle;– Olmaz! Olmaz! diye bağırdı.Sanki birini kovuyordu yanından.Yanında olanlar şaşırdılar.Oğlu yatağına yaklaşıp;– Ne oldu babacığım. Kime Olmaz! dediniz? diye sordu.Cevabında;– Evlâdım, şu an tehlike var. Çok kritik bir ânı yaşıyorum, buyurdu.Oğlu sordu:– Ne tehlikesi babacığım?– Şeytan karşıma…

Devamını oku

Münâfıkların fitnesi

Efendimiz aleyhisselâm bir gün Hazret-i Alî’ye bakarak; – Yâ Alî! Seninle ben, Hârun’la Mûsâ gibiyiz, buyurdular.Nitekim bir harbe çıkılırken, Efendimiz hazret-i Alî’ye radıyallahü anh;– Yâ Alî! Sen Medîne’de kal! buyurdular.Hazret-i Alî;– Baş üstüne, deyip, Medîne’de kaldı.Ama münâfıklar bunu fırsat bilip;– Muhammed Ondan sıkıldığı için Medîne’de bıraktı, dediler.Hazret-i Alî Efendimize koşup;–…

Devamını oku

Babacığım, müjde!

Ahmed bin Hanbel hazretleri, Abdullah bin Mübarek adındaki velîyi çok seviyor ve Onu görmeyi çok istiyordu.Öyle ki o zâtın hasretiyle geçti ömrü.Bir gün kapısı çalındı.Oğlu koştu kapıya.Açtığında, hiç tanımadığı bir kimseyi gördü eşikte.– Buyurun kimi aradınız?– Ahmed bin Hanbel’in evi burası mı?– Evet efendim.– Benim adım Abdullah bin Mübarek. Ziyârete…

Devamını oku

Çok ibâdet ederdi

Ahmed bin Hanbel hazretleri, İslâm âlimlerinin en büyüklerindendir. Hanbelî mezhebinin reisidir.Bir ömrünü İslâmiyeti öğrenmek ve öğretmekle geçirdi.Oğlu Abdullah anlatıyor:Babam, yatsıdan sonra biraz dinlenir, sonra kalkıp sabaha kadar ibâdet ederdi.Âhiret işlerine ehemmiyet verir, dünya malına kıymet vermezdi.Herkese kolaylık gösterirdi.Kimseyi incitmezdi.Ekmeğine, sirkeyi katık edip yerdi.Hızlı adımlarla yürürdü.Yaptığı beş haccından üçünü yaya olarak…

Devamını oku

Ümmet-i Muhammedin hâli

Mahşer gününde, Hak teâlâ hazretleri; – Yâ Cebrâil, ümmet-i Muhammedin hâlini Mâlik’ten öğren! diye emreder.Cebrâil aleyhisselâm gidip sorar:– Yâ Mâlik, ümmet-i Muhammedin hâli nicedir?– Pek fenadır.– Onları görebilir miyim?– Tabii deyip, perdeyi aralar.O an azap çeken mü’minleri görür.Mü’minler de onu görürler.Güzelliğine hayran kalıp;– Ey Mâlik, bu zât kimdir? derler.Hazret-i Mâlik;–…

Devamını oku