“Şunu tanıyor musun?..”

Bir gün, hazret-i Ebû Bekir ile hazret-i Alî radıyallahü anhümâ, mescid-i şerîfte oturuyorlardı.O esnâda biri girdi içeri.Ancak hazret-i Alî’yi görünce rengi kaçtı. Mahcup vaziyette çöküverdi oracığa.Hazret-i Ebû Bekir merak etti. Ve hazret-i Alî’ye dönüp sordu:– Yâ Alî! Şu adamı tanıyor musun?– Evet, tanıyorum.– Seni görünce mahcup oldu. Acabâ neden dersin?Aliyyül…

Devamını oku

Siyasete karışmadı

İmâm-ı âzam hazretlerinin tek maksadı, İslâmın hükümlerini kitaplara geçmekti.İlim ve içtihatta zirveye ulaşmıştı.Câfer-i Sâdık hazretlerinden feyz alıp, bu büyük zâta iki yıl hizmet etti.Bu sayede kalbine çok hikmetler aktı.Ömrünün sonlarına gelmişti ki, Abbâsi devletinde karıştı ortalık.Zamanın sultânı, bir gün Onu çağırıp;– Siyasette beni desteklersen, sana temyiz reisliğini veririm, dedi.Ancak büyük…

Devamını oku

Hem zengindi, hem cömert

İmâm-ı âzam Ebû Hanîfe hazretleri, ticaretle iştigal ederdi. Zengin olduğu gibi, cömertti de. Aslâ emânete hıyânet etmez, Allah korkusu ve takvâ ile yapardı her işini.Kârının az bir kısmı şüpheli olsaydı, tamamını fukaraya verirdi o kazancın.Talebesinin her ihtiyacını da kendisi te’min ederdi.Ayrıca onlara para verip;– Bu, benim değil, Rabbimizin benim vasıtamla…

Devamını oku

Çocukken güreşe tutuştular

Hazret-i Hasan, hazret-i Aliyy-ül Mürtezâ’nın radıyallahü anhümâ ilk ve büyük oğlu, Resûl-i ekrem’in de torunudur “aleyhisselâm.”Ramazan-ı şerîfte dünyaya geldi.Doğar doğmaz Resûlullahın kucağında buldu kendini.Onun terbiyesiyle yetişti ki, bu, her kişiye nasib olmayan bir devletti.Hazret-i Hasan ile hazret-i Hüseyin radıyallahü anhümâ, çocukken bir gün güreşe tutuştular.Resûlullah Efendimiz de yanlarındaydı ve ne…

Devamını oku

“Yarın gel, cevabını al!..”

İmâm-ı âzam hazretleri rahmetullahi aleyh bir gün evden çıkıp çözdü atını. Bir yere gidecekti.Bir ayağını üzengiye koymuştu ki, bir genç gelip bir şey sordu kendisinden.Hazret-i İmâm, öteki ayağını diğer üzengiye koyarken;– Evlâdım, Kur’ân-ı kerîmi baştan sona taradım, bu suale cevap bulamadım. Yarın gel, cevabını al, buyurdu.O genç geldiğinde, içtihat yaparak…

Devamını oku

Komşusu sarhoştu, ama…

İmâm-ı âzam hazretlerinin dergâhının hemen bitişiğindeki evde oturan bir genç vardı ki, her gece meyhâneden sarhoş gelir ve bağırıp çağırarak rahatsızlık verirdi etrafa.Dergâhtakiler de rahatsızdı bundan.Bununla da kalmaz, eve gelince saz çalar, şarkı türkü söylerdi.Hazret-i İmâm bu seslerden rahatsız olsa da, bir şey söylemez, sabrederdi.Bu genç bir gece yarısı yine…

Devamını oku