“Kimin huzûruna çıkacağım?..”

Zeynelâbidîn Alî hazretleri, Resûlullah Efendimizin torunu, hazret-i Hüseyin’in radıyallahü anh oğludur.Abdest almaya başlayınca yüz rengi solar, benzi sararır, âzâları titrerdi.Bir yakını;“Efendim, abdest almaya kalktığınız zaman niçin böyle korkar ve titrersiniz?” diye sordu.Cevâbında;“Abdest alınca kimin huzûruna çıkacağımı biliyorsun. Nasıl titremeyeyim” buyurdu.***Bir gece namaz kılıyordu. Şeytan, yılan sûretinde gelip, meşgul etmek istedi…

Devamını oku

Günahını küçük görme!

Harem bin Hayyân anlatır: Veysel Karânî hazretleriyle görüştüğüm zaman kendisinden nasîhat istedim.Cevâben;“Günahının küçük olduğuna bakma, o günahı işlemekle Rabbine âsî olduğunun büyüklüğüne bak” buyurdu.Ve ekledi:“Günâhını küçük tutarsan, onu sana yasaklayan Rabbini küçük tutmuş olursun. Günahını büyük tutarsan, Rabbini büyük tutmuş olursun.” “Nereye yerleşmemi tavsiye edersin?” dedim.“Şam’a yerleş” buyurdu.“Orada geçim nasıldır?” deyince,“Rızkından…

Devamını oku

“Adını bağışlar mısın?..”

Veysel Karânî hazretleri, Yemen’de bir dağda deve güdüyordu ki, hazret-i Alî ile hazret-i Ömer radıyallahü anhümâ, Efendimizin aleyhisselâm mübârek hırkasını kendisine teslîm etmek üzere oraya gittiler.Kendisini bulup;“Selâmün aleyküm ey çoban! dediler.Veysel Karânî hazretleri;“Aleyküm selâm, buyurun” dedi.“Adını bağışlar mısın?”“Abdullah” (Allah’ın kulu).“Hepimiz Allah’ın kullarıyız. Seni burada ne diye çağırırlar?”“Bana Üveys derler.”Hazret-i Ömer;“Yâ…

Devamını oku

Ben de Allahın kuluyum

V eysel Karânî hazretleri, üç gün bir şey yememişti. Dördüncü gün dışarı çıktı. Yolda bir “altın” gördü. “Birinden düşmüştür” diye almadı. Açlığını gidermeye çalışırken, bir koyunun kendisine doğru geldiğini gördü. Ağzında da bir “altın” vardı. Yine birinindir deyip almadı.Koyun dile gelip; “Ben de, senin kulu olduğun Allahın kuluyum. O’nun gönderdiği rızkı O’nun kulundan al” dedi. Uzanıp o altını…

Devamını oku

Âşıktı Peygambere…

Veysel Karânî hazretleri, tâbiîndendir. Yemen’de deve güderek geçimini sağlardı. Ne ücret verirlerse alır, yarısını fakirlere verirdi.Rabbini bir an unutmaz, Resûlullahın (aleyhisselâm) aşkıyla yanardı. Her hâli ibret, her sözü hikmetti. Kimseyi incitmedi. İncinmedi kimseden.Zâten insanlarla işi yoktu Onun. O, Resûlullahı görmek istiyordu.Çünki âşık olmuştu Ona.Hem de hiç görmeden.Onu görmek istiyordu ama yaşlı ve hasta annesi izin vermiyordu…

Devamını oku

“Beni buradan götürün!..”

Tâbiînin büyüklerinden Veysel Karânî hazretleri Mekke’de hac yapıp, sonra Medîne’ye gitti.Orada kendisine;“İşte, Resûlullahın türbesi burasıdır” dediler. Bunu işitince, kendinden geçti ve bayıldı.Ayılınca;“Beni buradan götürün. Resûlullahın medfûn bulunduğu bir beldede benim için hayatta kalmanın tadı olmaz” buyurdu.***Rebî’ bin Heysem anlatır ki: Üveys’i görmeye gittim. Sabah namazını kılıyordu. Oturup bitirmesini bekledim. Namazını bitirdi, fakat…

Devamını oku