“Devrinin kutbu olur!..”

Ebül Hasan-ı Harkânî hazretleri büyük velîlerden olup, Harkan’da dünyaya geldi. Uzun boylu, heybetli, gözleri iri ve yüzü gâyet nurlu bir mübârek zât idi.Henüz doğmamıştı ki, büyük üstadı Bâyezid-i Bistâmî hazretleri Onun geleceğini haber verdi.Şöyle ki; Her sene şehidleri ziyâret için Kumtepe mevkiine giderdi.Oraya giderken Harkan kasabasından geçilirdi.İşte bu büyük zat,…

Devamını oku

Cennetten pencere

Behâeddîn-i Buhârî kuddise sirruh, vefat edince, büyük bir cemaatle kılındı namazı. Ve defnedildi mübârek kabrine.Bir talebesi telkin verdi. Abdülkâdir adındaki bir talebesi, gördüğü bir vak’ayı şöyle anlatıyor:Mübârek hocamızı defnedince kabirdeki hâlini merak ettim. Ve teveccüh eyledim nûrlu kabrine. Rabbim kaldırdı gözümden perdeyi. Vâkıf oldum kabir ahvâline.Şöyle ki;Kabrine Cennetten bir pencere…

Devamını oku

Hazret-i Ömer gadaba geldi!

Bir gün, Resûlullah Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem ile Hazret-i Ömer radıyallahü anh ikisi namaz kılıyorlardı.Efendimiz imâmdı, o cemaat.Akşam namazı kılınıyordu.Resûl aleyhisselâm, Fâtiha’dan sonra zamm-ı sûre olarak bir âyet okudular.Hazret-i Ömer radıyallahü anh bu âyeti işitince birden gadaba geldi.Kendini tutamayıp konuştu.Hem de namaz esnâsında.Bu âyet-i kerîmede, Firavunun bir sözünü bildiriyordu…

Devamını oku

Münâfığın âkıbeti

Asr-ı saâdette, bir Yahûdî ile bir münâfık ihtilâfa düşmüşlerdi. Yahûdî münâfığa: – Gel Muhammed’e gidelim. O bizim aramızı bulsun, dedi.Münâfık;– Olur gidelim, dedi.Ve gittiler. Resûlullah Efendimiz, meseleyi dinleyip, Yahûdînin lehine hüküm verdi. Huzurdan çıktılar. Münâfığın suratı asılmıştı. Yahûdîye dönüp;– Bir de Ömer’e gidelim, dedi.Yahûdî hayretle baktı ona:– Neden, iş halloldu…

Devamını oku

“Bu kitapları çıkar evden!..”

Bursa’da medfun bulunan Açıkbaş Mahmut Efendi, komşusu bir gencin evine gitti bir gün. Odasında bâzı kitaplar görüp îkaz etti onu:– Bu kitapları evden çıkar evlâdım!Delikanlı sormadan edemedi:– Neden efendim?– Hepsi de zararlı bunların.– Baş üstüne efendim, dedi.Ama bir türlü kıyamadı atmaya. Sözü yere düşmesin diye bir ikisini çıkardı o gece.…

Devamını oku

“Bana biraz mühlet verin!”

Seyyidet Nefîse hazretleri zamanında zâlim biri vardı. Suçsuz bir Müslümana zulmetmek için harekete geçti. Adamları gelip de götürmek isteyince;– Bana biraz mühlet verin, bir yere gitmem lâzım, dedi.İzin verdiler. Doğruca Seyyidet Nefîse hazretlerine gitti ve;– Falan zâlime gidiyorum. Duâ edin de şerrinden kurtulayım, dedi.Mübarek hâtun;– Hiç korkma, o zâlimin gözünden…

Devamını oku