Âlim, Allahü teâlâdan korkar

Resûlullah efendimiz, “Âlimlerin kötüsü, insanların en kötüsüdür“ buyurdu. Çünkü âlimler, bilerek günâh işlemektedir. Kötü din adamı, kanalizasyona benzer. Görünüşte, sağlam, san’at eseridir. İçi ise, pislik doludur.Süfyan-ı Sevrî hazretleri buyurdu ki: “Âlim, ilmini dünyalık kazanmaya vasıta yapmadığı müddetçe bir din tabibidir. İlmini bir kazanç âleti olarak kullandığı takdirde, hastalığı kendisine çekmiş…

Devamını oku

Gariplerin sığınağı…

Alevî bin Abdullah hazretleri Hadramut (Güney Yemen) evliyâsının büyüklerindendir. Seyyid olup, soyu Peygamber efendimize ulaşır. Yemen’de Hadramut’un Terîm kasabasında yaşayıp, zamanla çeşitli yerlere yayılmış olan “Aleviyye” adıyla meşhûr Seyyidler âilesinin ceddi, atasıdır. Doğum târihi bilinmemektedir. 993 (H.383) senesi Hadramut’un Sümel köyünde vefât etti. Kabri ziyâret yeridir. DERTLİLERİN DERT ORTAĞIAlevî bin…

Devamını oku

Baş olma sevdası

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Muinüddin-i Çeştî hazretleri, (Baş olmak isteyenlerde ihlâs ve ibadet kalmaz) buyuruyor. Ancak bunlar elden gittikten sonra baş olurmuş. Allahü teâlâ bir hadis-i kudside, (Ey Habibim, beni talep edene hizmetçi ol!) buyuruyor. Allahü teâlâyı kim talep eder? Müslüman talep eder. Yani, gördüğü her Müslümana hizmetçi olmasını,…

Devamını oku

İslâmiyyeti doğru öğrenmek için

İslâmiyyet, kalb ile îmân etmek ve beden ile İslâmiyyetin bildirdiği hükümlere uymaktır. Allahü teâlânın emrettiği şeylere farz, yasak ettiği şeylere ise harâm denir. Her ikisine birden İslâmiyyet denir. Kalb ile îmân edilecek, inanılacak altı şeyi ve her tarafa yayılmış olup, günlük işler hâline gelmiş olan din bilgilerini meselâ namâz kılmasını,…

Devamını oku

İnsanların şerlileri!..

Peygamber efendimize, “İnsanların şerlileri kimlerdir?” diye sorulduğunda, “Yoldan çıkmış, kötü din adamlarıdır!” buyurmuştur. Vüheyb bin el-Verd buyurdu ki: “Eğer ilim sahipleri ilimlerinin gereğini yaşamadıkları zaman insanlara: ‘Bizden lüzumlu bilgileri alınız. Fakat, iyi amelleri terk etme hususunda bize uymayınız’ demiş olsalardı, hem kendileri hem de halk için hayırlı olurdu. Fakat onlar işi…

Devamını oku

İslâmiyete uymak ve onu yaymaya teşvîk

Dünkü makâlemizde, Âriflerin ışığı, velîlerin önderi, İslâmın bekçisi ve Müslümânların baş tâcı İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârûkî Serhendî‘nin [kuddise sirruh], kısa üç mektûbundan bahsetmiştik. Bugün de inşâallah bazı mektûb-i şerîflerinden nakiller yapmak istiyoruz… “İMDÂDIMIZA YETİŞ Y RABBΔLala Beğ‘e yazdığı bir mektûbunda, “Müslümanlığı yaymak lâzım olduğu”nu bildirmektedir:“Allahü teâlâ, bizim ve sizin, İslâmın…

Devamını oku