Takunya nereden geldi?

Enez’de medfun Hak dostlarından Yahyâ Kaptan’ın akrabası genç bir hanım, yolculuğa çıktı bir gün. Tenha bir yerden geçiyordu ki, ahlâksız bir adam çıktı önüne. Niyeti bozuktu. Kadıncağız gözlerini kapatıp; “Yâ Rabbî! Kurtar beni şu adamdan!” diye yalvardı içinden. O anda o ahlâksız adam, kafasına yediği bir takunya darbesiyle yere yıkıldı.…

Devamını oku

İlim taleb etmek farzdır

Peygamber efendimiz; “İlim taleb etmek, her Müslümana farzdır” buyurdu. Başka bir hadîs-i şerîfte de buyurdu ki: “Din bilgisi öğrenmek, her Müslümana farzdır, öyleyse onu öğreniniz ve öğretiniz. Câhiller olarak ölmeyiniz.”Buyuruldu ki: İlim, pek yüksek bir kazançtır. Âlim, Allahü teâlânın isimlerinden bir isim; ilim ise sıfatlarından bir sıfattır. Fakat Allahü teâlânın ilmi,…

Devamını oku

“Beni hatırlayın!..”

Ebül Hasan-ı Harkânî hazretlerinin birkaç talebesi, bir gün bu zâtın huzuruna geldiler ve; – Efendim, izin verirseniz uzun bir sefere çıkmak istiyoruz, dediler.– Selâmetle gidin gelin, buyurdu.Gençler bu defa;– Hocam, yollar emîn değil. Herhangi tehlike ile karşılaşırsak ne yapmamızı tavsiye edersiniz? diye sordular.Buna cevaben de;– Beni hatırlayın. Allahü teâlâ sizi…

Devamını oku

Amellerin tohumu, yenilen lokmadır!..

Alâüddevle Ahmed bin Muhammed Semnânî hazretleri tefsîr, kırâat, hadîs, fıkıh ve tasavvuf âlimi ve Horasan’da yetişen velîlerin meşhurlarındandır. 1261 (H.659) senesinde Horasan’da Semnân şehrinde doğdu. 1336 (H.736) senesinde vefât etti. Sûfiâbâd şehrinde medfundur. Zehebî diyor ki: “FAKİR BABASI” BİR ZÂT İDİ…“Alâüddevle Semnânî, çok yüksek bir âlim idi. Birçok ilimleri kendisinde…

Devamını oku

Mezhepsizce yazılan kitap

Bozuk kitap:4Reformcu diyor ki: (Bu kitapta herhangi bir mezhep veya meşrep esas alınmamıştır. Aksine mezhep-meşrep ayırımı yapılmamış, icma ve kıyasa yer verilmemiş, sadece Kur’an ve Sünnet esas alınmıştır.)CEVAP: Dört hak mezhep, Kur’ana, Sünnet’e ve İcma’a aykırı mı? Dört hak mezhepten birine göre yazılmamış. Demek ki, kendi görüşlerini Kur’an ve Sünnet…

Devamını oku

Vesile ederek yardım istemek

İstigâse; birini vesîle ederek, başkasından yardım istemek demektir. Yardımı istenen, vesîle yapılandan dahâ yüksektir. Müslümânlar, Resûlullah efendimizle veyâ evliyâ ile istigâse yani bunları vesile ederek yardım isterken, böyle düşünür ve inanırlar, kalblerine başka şey gelmez. İstigâse olunan yani yardım istenilen, yalnız Allahü teâlâdır. Peygamberler, yardımı istenen ile, yardım isteyen arasında vâsıtadır,…

Devamını oku