Gaflet içinde olanlar!..

Abdûla’lâ bin Abdila’lâ, büyük hadîs âlimlerinden ve evliyânın büyüklerindendir. Doğum târihi kesin olarak belli değildir. Basra’da yaşadığı, anlaşılmaktadır. 189 (m. 804) yılında vefât etmiştir. CEHENNEM KORKUSU!..Abdûla’lâ hazretleri, ilmiyle âmil bir zat idi. Buyurdu ki: “Kime bir ilim verilir de bu ilim O’na (Allah korkusundan) ağlama huyunu kazandırmazsa, o bu ilmin…

Devamını oku

Cehennemde ateş vardır

Dünkü sualin cevabına bugün de devam ediyoruz: Cehennemde ateş ve azap olduğunu bildiren birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:(Cehennemden bir kıvılcım dünyaya düşse, sıcaklığının şiddeti ve pis kokusu doğuyla batıyı kaplardı.) [İbni Medûye] (Eğer Cehennem yiyeceği olan zakkumdan bir tek damla dünyaya damlasa, dünya halkının yaşayışını fesada verir.) [Tirmizi, İbni Mace,…

Devamını oku

Kırk sene uyumadı!..

İmâm-ı âzam hazretlerinin cenazesini yıkayan kimse; – Ey Nûman! Allah sana çok rahmet eylesin ki, otuz yıl, ilim için gayret ettin. Kırk sene müddetle yatağa yatıp uyumadın. Her ânını dîne İslâmiyete hizmetle geçirdin, dedi.Ve ilâve etti:– En çok ilim sâhibi, en çok ibâdet eden ve iyi huylara en çok sahip…

Devamını oku

“Dünyayı sat, âhireti al!..”

Hazret-i Lokman, oğluna nasîhatinde buyurdu ki: “Ey oğlum! Dünyayı sat, âhireti al! Böylece alışverişinde, her iki yönden kâr edersin. Sakın âhiretini satıp dünyayı alma! Zîrâ bu sûretle, her iki tarafta zararın olur.Oğlum! Yalandan sakın, zîrâ o serçe eti gibi tatlı gelir. Ondan az kimseler kurtulabilir.Ey oğlum! Üç şey, üç şey…

Devamını oku

En çok korkulacak şey!..

Saîd bin Müseyyib, Tâbiîn devrinde Medine’de yetişen yedi büyük âlimden biridir. Bunlara “fukahâ-i seb’a” denirdi. Bunlar Tâbiîn içinde, kendilerine en çok sual sorulan ve en çok fetvâ veren âlimlerdi. “ALLAH’TAN KORKAN KİMSE…”Saîd bin Müseyyib Hicrî 15 (m. 636) yılında Hazreti Ömer’in (radıyallahü anh) hilâfetinden iki sene sonra doğdu. Hazreti Osman’ın…

Devamını oku

“Şunu tanıyor musun?..”

Bir gün, hazret-i Ebû Bekir ile hazret-i Alî radıyallahü anhümâ, mescid-i şerîfte oturuyorlardı.O esnâda biri girdi içeri.Ancak hazret-i Alî’yi görünce rengi kaçtı. Mahcup vaziyette çöküverdi oracığa.Hazret-i Ebû Bekir merak etti. Ve hazret-i Alî’ye dönüp sordu:– Yâ Alî! Şu adamı tanıyor musun?– Evet, tanıyorum.– Seni görünce mahcup oldu. Acabâ neden dersin?Aliyyül…

Devamını oku