İhtiyaçlarını bana bildir

Abdullah bin Ömer‘in (radıyallahü anh) canı bir gün balık istemişti. Kızartıp önüne koydular. Tam yiyecekti. Bir fakir geldi. Henüz bir lokma bile almamıştı ki öylece o fakire verdi. Hiç yalnız yemezdi. Mutlaka misafirle yerdi. Misafir yoksa çıkıp arar bulur, onunla sofraya oturur ve birlikte yerdi. ? ? ? O zamanın zenginlerinden biri…

Devamını oku

Şunu tanıyor musun?

Bir gün, Hazret-i Ebu Bekir’le Hazret-i Ali (radıyallahü anhüma) mescid-i şerifte otururken biri girdi içeri. Hazret-i Ali’yi görünce birden rengi kaçtı. Çok mahcup oldu. Çöküverdi oraya. Hazret-i Ebu Bekir, Hazret-i Ali’ye dönüp sordu: “Yâ Ali! Şu adam seni görünce mahcup oldu. Acaba neden?” Buyurdu ki: “Bana borcu var, belki ondandır.”…

Devamını oku

Bir şey sormak istiyorum

Hazret-i Ömer (radıyallahü anh) halifeyken her gece şehri dolaşır, bir derdi sıkıntısı olan var mı diye araştırırdı. Varsa giderirdi. Ve hep ağlardı. “Niçin hep ağlarsınız?” dediklerinde derin bir “âh” çekip “Nasıl ağlamayayım, bir koyun Fırat Nehrine girip boğulsa yarın benden sorulur” buyururdu. ? ? ? Bir gün Hazret-i Huzeyfe’ye rastlayıp…

Devamını oku

Bu, bizim Ömer!..

Hazret-i Ömer(radıyallahü anh) bir gün şehri gezerken kendisini sevindiren şöyle bir hadise oldu. Bir sokağa girdi. Yürüyüp ilerledi. Sokağın ilerisinde çok yaşlı ve safca bir kadıncağız evinin önüne çıkmış güneşleniyordu. Kızı, Halifeyi fark edince telaşla seslendi: “Anneciğim!” “Söyle kızım” “Çabuk içeri gir!” “Neden kızım?”  “Emîr-ül müminin geliyor.” İhtiyar kalkıp içeri girdi. Ancak…

Devamını oku

“Yarın burada öldürülür!”

Bedir harbinden bir gün önceydi. Efendimiz, Eshabın büyükleriyle harp sahasını gezdiler. Ertesi gün, tarihin en ibretli savaşı yapılacaktı o meydanda. Efendimiz eğildi. Mübarek parmağıyla bir noktaya işaret ederek “Yarın, filan kâfir burada öldürülür” buyurdular. Sonra ilerledi. Tekrar eğildi. Bir noktayı işaret edip “Burası da, falan kâfirin öldürüleceği yerdir” buyurdular. Aynen…

Devamını oku

Bu, yolunu aydınlatır

Bir gün Sevgili Efendimiz yatsı namazını kıldılar bir sahabiyle. O kişinin evi uzaktı. Hava ise kapalıydı. Ona bir hurma dalı verdiler ve “Bu, senin yolunu aydınlatır” buyurdular. O sahabi aldı onu. Eve gidinceye kadar o dal fener gibi aydınlattı yolunu. ? ? ? Ukayl bin Ebi Talip (radıyallahü anh), Peygamberimizle…

Devamını oku