İbni Mes’ud içinizdeyse…

Eshab-ı kiramdan Ebu Mûsel-Eş’ari hazretlerinin “İbni Mes’ud içinizdeyken bana sormayın” dediğini Buhari yazmaktadır. Zira büyük âlimdi. Bir hadîs-i şerifte: “İbni Mes’ud’un sözüne, bilgisine sarılınız” buyuruldu. Hazret-i Ömer (radıyallahü anh) Arafat’ta idi. Yanına biri gelip: “Ey müminlerin emîri! Kûfe’de mushafları ezbere yazdıran birisi var” dedi. Hazret-i Ömer kızıp: “Kimdir o?” dedi.…

Devamını oku

Aklı gitti sandım!..

Veysel Karanihazretleri, Resulullahı görmeden sevmiş ve Tabiinin en yükseği olmuştur. Harem bin Hayyan anlatıyor: “Üveys’i çok merak ediyor, bir kere olsun görmek istiyordum. Kûfe’ye gittim. Buldum onu. Su kenarında abdest alıyordu. Yaklaşıp selam verdim. ‘Aleyküm selam ey İbni Hayyan!’ dedi. Çok şaşırdım. Zira ismimle hitap etmişti bana. ‘Elhamdülillah iyiyim. Ama…

Devamını oku

Rabbini bilir misin?

Veysel Karanihazretleri, geceleri ibadet ederdi. Bazı geceler: “Bu, kıyam gecesidir” der ve bütün bir gece devamlı kıyamda dururdu. Bazı geceler: “Bu, rükû gecesidir” der ve o geceyi rükûda geçirirdi. Bazı geceler de: “Bu,  secde gecesidir” diyerek o gece sabaha kadar hep secdede kalırdı. Bir gün ona: “Namazda huşu nedir?” dediler.…

Devamını oku

Taşların diziliş sırası!..

Resulullah Efendimiz Medine’de, Mescid-i şerifi bina etmek istediler. On binden ziyade taş toplanmıştı. Resûl-i Ekrem Efendimiz kalktı. Mübarek ellerine bir taş aldı. Hazret-i Sıddık’a: “Sen de bir taş al” buyurdu.   Hazret-i Ömer’e: “Sen de bir taş al” buyurdu. Hazret-i Osman’a: “Sen de bir taş al” buyurdu. Ve Hazret-i Ali’ye:…

Devamını oku

Ey genç, sütün var mı?

Abdullah bin Mes’ud (radıyallahü anh), kısa boylu, hafif esmer, ince ve zayıf bir bünyeye sahipti. Sevgili Peygamberimizin has müşaviri ve hizmetçisiydi. Hep yanında olurdu. Sohbetlerini dinlerdi. Ve dualarını alırdı. İbni Mes’ud, gençliğinde fakirdi. Müşriklerden Ukbe bin Ebi Muayt’ın koyunlarını güderdi. Bir gün koyun güdüyordu. Efendimiz aleyyisselamla Hazret-i Ebu Bekir’i gördü.…

Devamını oku

Korktuğumuz başına geldi

Eshab-ı kiram bir gün tenha bir yerde toplanıp “Resulullah’tan başka şu Kureyş’e Kur’ân-ı kerimi açıktan dinletebilen kimse olmadı” dediler. İbni Mes’ud: “Ben dinletirim” dedi. Eshab-ı Kiram: “Biz onların sana bir zarar vermelerinden korkarız. Öyle biri olmalı ki gerektiğinde kendini koruyacak bir kavmi ve kabilesi bulunsun” dediler. O ise hevesliydi. “Bırakın…

Devamını oku