Savaş esirleri arasındaydı

Hazret-i Reyhane (radıyallahü anha), Efendimizin cariyesiyken Müslüman olan hanımlarındandır. Efendimiz Hendek Savaşı’ndan sonra Benî Kureyza Yahudilerinin üzerine yürüdü. Kale muhasara edildi. Ardından fethedildi. İçindeki Yahudiler, malları mülkleri, çocukları ve kadınlarıyla birlikte ganimet olarak alınıp Müslümanlar arasında taksim edildi. Hazret-i Reyhane esirler arasındaydı. Ganimetler dağıtıldı. Malların taksimi bitti. Sıra esirlere geldi.…

Devamını oku

Üzülme yâ Resulallah!

Bedir harbinde sahabiler savaş için saf tutmuştu. Efendimiz, karşılarında “bin”e yakın kâfir ordusunu gördü. Müslümanlar azdı. Üç yüz sekiz kişiydi. Secdeye kapandı. Ve secde hâlinde: “Yâ Rabbî! Vadettiğin zaferi ihsan et. Şu mağrur/kibirli kâfirleri, perişan eyle” diye dua etti. Allah’a yalvardı. Çadırda idiler. Hazret-i Ebu Bekir de hemen başucundaydı. Bu…

Devamını oku

Eyvah! Ben ne yaptım!

Halife Hazret-i Ömer, bir gün yeni ve temiz bir elbise giyerek çıktı evinden. Camiye gidiyordu. Ama gidemedi. Zira hazret-i Abbas’ın evinin önünden geçerken yağmur oluğundan “kanlı sular” döküldü üzerine. Meğer Hazret-i Abbas damda yaralı bir kedi yavrusunu yıkamış ve kanlı suyunu vermişti o oluğa. Halife eve gitti. Üstünü değişti. Derhal…

Devamını oku

Resul’ün yolundan ayrılma!

Halife Hazret-i Ömer, bir gün Selman-ı Farisi’yi çağırıp: “Seni İran’a vali tayin ettim. Hemen git, vazifeye başla. Ama Resûl-i Ekrem’in yolundan ayrılma!” buyurdu. “Başüstüne!” dedi. Vazifeye başladı. Ancak bir ara ağrı sardı vücudunu. Tabip, “Şam kilimi” kullanmasını tavsiye edince bir tane alıp serdi evine. Fakat dedikodu çıktı. Halifeye şikâyet ettiler.…

Devamını oku

Halifenin sarayı nerede?

Hazret-i Ömer(radıyallahü anh) halifeyken bir melik ona elçi göndermişti. Elçi, Medine’ye geldi. Şöyle bir gezdi. Ve sordu birine: “Halifenizin sarayı ne tarafta?” O kimse: “Onun sarayı yoktur” dedi. “Peki nerede bulurum kendisini?” “Şu saatte âsayiş temini için sahraya çıkmıştır.” “Yalnız mıdır, bekçisi, koruması yok mudur?” “Hayır yoktur öyle şeyler.” ?…

Devamını oku

Peki şahidiniz var mı?

Bir gün Efendimizin yanlarına develi bir köylü geldi. Ardından kalabalık bir grup sökün etti ve Efendimize o köylüyü gösterip: “Yâ Resulallah! Bu adam hırsız. Bizim devemizi çalmış. Lütfen ondan al, devemizi bize ver!” dediler. Efendimiz sordu: “Şahidiniz var mı?” “Evet var” dediler. Ve birilerini gösterdiler. Resûl-i ekrem tam onları dinleyecekti…

Devamını oku