Öldürmek istiyordu, ama…

Füdale bin Amr adında biri vardı ki iman etmeden önce kin besliyordu Efendimize. Tek gayesi vardı. Onu öldürmek! Kılıcını eteğinin altına gizleyip peşinde dolaşıyor ve ıssız yerleri kolluyordu hep. Bir gün erken saatte Efendimiz Kâbe-i şerifi tavaf yapıyordu. Füdale Onu gördü. Çok sevinip içinden: “Tam fırsat!” dedi. Ve arkasından gizlice…

Devamını oku

Ebu Bekir’i bilir misiniz?

Ebu Hureyre (radıyallahü anh) anlatır: “Cebrail aleyhisselam Resulullah’a geldi. Vahiy getirmişti. Bir müddet geçti. Efendimiz, Hazret-i Ebu Bekir’i uzaktan görünce ‘Yâ Cebrail! Siz melekler göklerde Ebu Bekir’i bilir misiniz?’ diye sordu. Hazret-i Cibril: ‘Evet yâ Resulallah! Seni Peygamber gönderen Allahü teâlâya yemin ederim ki Ebu Bekir gökte, yerdekinden daha çok…

Devamını oku

Onları beytülmala koy!

Hazret-i Ömer’in (radıyallahü anh) hilafeti zamanında bir gün Bizans’tan elçi gelmişti Medine’ye. Birkaç gün kaldı. Halifeyle görüştü. İşi bitip de döneceği zaman, Halifenin hanımı çarşıdan “güzel koku” alıp cam bir kap içinde elçinin hanımına hediye gönderdi. Bir müddet geçti. Karşılığı geldi. Şöyle ki: Elçinin hanımı da o cam kabın içini…

Devamını oku

Ne merhametsiz kadınsın!

Hazret-i Ömer halife iken bir gece yabancı bir kervan gelip konakladı Medine’de. Halife, Abdurrahman bin Avf’a gidip “Gel bu gece şu kervanı bekleyelim. Hırsız ve eşkıyadan zarar görmesinler” buyurdu. Ve nöbete başladılar. Ancak gece yarısı bir evden bir “bebek ağlaması” işittiler. Bir türlü kesilmiyordu sesi. Halife o eve gitti. Kapıyı…

Devamını oku

Haydi dersimizi okuyalım

Anadolu’da yetişen âlim ve evliyadan Cemaleddin Aksarayi hazretlerinin vefatıyla talebeleri üzüldüler. Namazını kıldılar. Sonra defnettiler. Dersleri yarım kalmıştı. Ertesi gün toplanıp birlikte kabrine gittiler. Fatiha okuduktan sonra “Hocam! Biz geldik” dediler. Cevap alamadılar. Bir daha dediler. Yine cevap yok. İkinci gün de kabristana gidip Fatiha okuduktan sonra yine “Hocam biz…

Devamını oku

Bu makama nasıl geldin?

Cemaleddin Aksarayi hazretleri anlatıyor: “Hasan-ı Basri hazretlerine bir kadın gelerek ‘Efendim, benim bir kızım vardı öldü. Bana bir dua öğretin de kızımı rüyada göreyim’ dedi. O, bir dua öğretti. Kadın teşekkür edip ayrıldı. Ertesi gün tekrar geldi. Ama ağlıyordu. Büyük zat ona: ‘Niçin ağlıyorsun?’ diye sorunca ‘Kızımı rüyada gördüm, cehennemde…

Devamını oku