Siz kimleri isterseniz?

Hazret-i Osman (radıyallahü anh), bir gün Efendimize geldi. Selam verdi. Ve ardından: “Yâ Resulallah! Bugün bizim eve yemeğe buyurur musunuz” dedi. Memnun oldular. Ve tebessüm edip “Yemeğe, yalnız beni mi çağırırsın yâ Osman?” buyurdular. Arz etti ki: “Siz kimi isterseniz, onlar da buyursun yâ Resulallah!” ? ? ? Efendimiz, Eshabdan…

Devamını oku

İkindi namazın geçti mi?

Hakk teâlâ, Hazret-i Ali (radıyallahü anh) için, iki kere Güneş’i batıdan tekrar geri döndürdü. Rivayet edilir ki: “Resûl-i Ekrem Efendimiz, bir gün nurlu evlerinde bazı sahabilerle oturuyorlardı. Ali bin Ebi Talib de vardı. O ara Hazret-i Cibril geldi. Efendimize vahiy getirdi. Vahyin manevi ağırlığından, Sevgili Peygamberimiz mübarek başını Hazret-i Ali’nin…

Devamını oku

Halk ondan korkar!

(Dünden devam) Peygamberimiz (aleyhisselam), halkın ürkmesini ve feryadını görüp ve işitip minber üzerine çıkar. Mahşer halkına bakar. Bir melek görür. Dikkatini çeker. Ve hayret eder. Zira yedi yüz bin başı vardır. Her başında yedi yüz bin dili vardır. Her dil, bir lisanla Allahü teâlâyı tesbih eder. Hiçbir lügat birbirine benzemez.…

Devamını oku

Cehennemin anahtarlarını al!

(Dünden devam) Yine buyurdu ki: “Cehennemin anahtarlarını Muhammed Mustafa’ya ver. O da Ebu Bekir’e versin. Sen cehennem kapısında dur. Ebu Bekir kimi gönderirse onu cehenneme at.” Resûl-i Ekrem anahtarı alır. Ebu Bekir’e verip: “Yâ Eba Bekir! Cehennemin anahtarlarını al” buyurur. Malik, cehenneme döner. ? ? ? Bir melek de çıkar.…

Devamını oku

Ey mahşer ehli!

(Dünden devam) Bir melek gelir. Resulullah’ı bulur. Ve selam verir. Otuz basamaklı kürsi üzerine çıkar. Yüzünü mahşer halkına döndürür. Ve onlara hitaben: “Ey mahşer ehli! Sizden birinizin günahları yerden göğe ulaşsa, imanı ehli sünnet itikadına uygunsa ve Ebu Bekir’i severse Allahü teâlâ onun bütün günahlarını Ebu Bekr-i Sıddık’a bağışlar” diye…

Devamını oku

Ne istersen yaparım!

(Dünden devam) Hak teâlâ, hazret-i Ebu Bekir’e hitap edip: “Yâ Ebâ Bekir! İleri gel, ileri gel” buyurur. O bu emri alır. Ve ileri varır. Yine hitap gelir ki “Yâ Eba Bekir! Elini Arş’ın üzerine uzat. Kendi defterini al. İster oku, istersen okuma.” O, deftere uzanır. Ve onu eline alır. Hak…

Devamını oku