Bu, benim dayımdır

Sa’d bin Ebi Vakkas (radıyallahü anh), Peygamberimizin, annesi tarafından dayısı olurdu. Efendimiz de: “Bu, benim dayımdır. Böyle bir dayısı olan varsa bana göstersin” diyerek iltifatlarda bulunurdu. ? ? ? Sa’d bin Ebi Vakkas (radıyallahü anh), Peygamberimizin duasını aldığından, her duası kabul olurdu. Bunun için Müslümanlar onun duasını almaya çalışırlardı. Düşmanlar…

Devamını oku

Eza görüyorlardı!

İslamiyet’in ilk yıllarıydı. Müslümanlar, müşriklerden çok eza cefa görüyorlardı. Hazret-i Sa’d da çok eziyet görmüştü. Bu zat, ilk Müslüman olan Sahabilerden birkaçıyla tenha bir yerde namaz kılıyorlardı. Müşrikler öğrendiler. O mahale geldiler. Onlarla alay ettiler. Aralarında müşriklerin ileri gelenlerinden Ebu Süfyan da vardı ve o vakit henüz Müslüman olmamıştı. ?…

Devamını oku

Resulullah’ı yıkadım

Emir-ül müminin Ali bin Ebi Talip (radıyallahü anh) anlatıyor: “Resul aleyhisselam vasiyet edip vefatlarında mübarek bedenlerini benim yıkamamı emir buyurdular… Aradan yıllar geçti. Dünyadan göçtüler. O emri ifa ettim. Ve şereflendim.” ? ? ? Bir gün Hazret-i Ali’ye: “Yâ Ali! Hafızanızın kuvvetli olmasının sebebi nedir?” dediler. Onlara baktı. Cevabında: “Resulullah’ın mübarek…

Devamını oku

Beni seven, Ali’yi de sever

Hazret-i Ali (radıyallahü anh), bir gün mescitte olanlara and verip “Her kim Resulullah’tan (Beni seven, Ali’yi de sever) hadîs-i şerifini işitmişse şehadet etsin/doğrulasın” buyurdu. Orada on kişi vardı. Hepsi şehadet etti. Bir kişi de işitmişti. O şehadet etmedi. Hazret-i Ali “Ey falan! Sen niçin şehadet etmezsin ki sen de o…

Devamını oku

Onun bildiği her şey doğrudur

Bir gün Hazret-i Muaviye (radıyallahü anh) “Ne olaydı, ne zaman öleceğimizi bilseydik” dedi. Mecliste olanlar: “Biz onun vaktini bilemeyiz” dediler. Hazret-i Muaviye: “Doğru dersiniz. Ama ben onu, Ali’den öğrenirim. Zira onun bildiği her şey doğrudur. Dilinden çıkan yanlış olmaz” dedi. Üç kişi çağırdı. Onlara dedi ki: “Üçünüz beraber yol arkadaşı…

Devamını oku

Muaviye vefat etmiştir!

(Dünden devam) Üçüncü gün oldu. Üçüncü kişi geldi ve Hazret-i Muaviye’nin ölüm haberini verdi. Bunu da Emir-ül müminin Hazret-i Ali’ye iletip: “Haberin doğruluğunda şüphe kalmadı. Muaviye muhakkak vefat etmiştir” dediler. Yine iltifat etmeyip: “Doğru değil” dedi. İnsanlar şaşırdılar. Ali bin Ebi Talip (radıyallahü anh), mübarek başını ve yüzünü göstererek “Bundan…

Devamını oku