Kıyameti düşün!

Hazret-i Osman (radıyallahü anh), halife iken bir kölenin kulağını çekti. Köle ona dönüp: “Ey efendim! Kıyamet gününü düşün ki her kişi Cenab-ı Hakk’ın huzuruna çıktığı zaman hakkını alsa gerektir” dedi. Hazret-i Osman üzüldü. Pişman oldu. Ve o köleye: “Gel, sen de benim kulağımı çek, ödeşelim” buyurdu. O da biraz çekti.…

Devamını oku

Başkasına cilve yapın!..

Rivayet edilir ki: Hazret-i Ali bir gün hilafeti zamanında, beytülmal hazinesine girip fazla miktarda altın ve gümüşleri gördü. Az yaklaştı. Ve seslenip: “Ey kırmızılar ve ey beyazlar! Benden başkasına cilve yapın ki ben sizi, dönüşü olmayan bir talakla boşamışım’ buyurdu.” ? ? ? Kerametleri çoktur. Biri de şudur: Mübarek ayağını atının…

Devamını oku

Başka tarafa gitmeyiniz!

Sıffin harbine giderken askerler çok susamışlardı. Su aradılar. Bulamadılar. Rastladıkları bir kilisenin rahibi “Falan yerde bir çeşme vardır” dedi. Askerler bulundukları yerden o istikamete doğru gidiyorlardı. Şâh-ı Merdan: “Başka yere gitmeyiniz!” dedi. O sırada bir taş gördü. Taşı onlara gösterip: “Bunu kaldırınız!” buyurdu. Bütün askerler o taşı kaldırmaktan âciz olup…

Devamını oku

Halife Kureyş’ten olur

(Dünden devam) Hazret-i Ebu Bekir (radıyallahü anh) minbere çıkıp:“Bir kında iki kılıç, bir evde iki sahip, bir mescitte iki kıble olmadığı gibi bir ümmette iki halife olmaz” dedi. *** Sözüne devamla: “Halife Kureyş’ten olur. Her kim Kureyş’ten değilse, o halife olamaz. Bunları bizzat Resulullah’tan işittim” dedi. Hepsi kabul ettiler. Ve…

Devamını oku

Münafığın akıbeti!..

Asr-ı saadette bir Yahudi’yle bir münafık ihtilafa düştüler. Yahudi münafığa “Gel Muhammed’e gidelim. O bizim aramızı bulsun” dedi. Münafık: “Olur gidelim” dedi. Ve gittiler. Resulullah Efendimiz, meseleyi dinleyip Yahudi’nin lehine hüküm verdi. Huzurdan çıktılar. Münafığın suratı asılmıştı. Yahudi’ye dönüp “Bir de Ömer’e gidelim” dedi. Yahudi şaşırdı: “Neden, iş hâlloldu ya?”…

Devamını oku

Hazret-i Ömer gadaba geldi

Bir gün, Resulullah Efendimiz’le Hazret-i Ömer ikisi namaz kılıyorlardı. Efendimiz imamdı, o cemaat. Akşam namazı kılınıyordu. Peygamberimiz, Fatiha’dan sonra zamm-ı sure olarak bir ayet okudular. Hazret-i Ömer ayeti işitince gadaba geldi. Kızdı ve sinirlendi. Kendini tutamadı. Namazda konuştu. Zira bu âyet-i kerimede, Firavun’un bir sözünü bildiriyordu Hak teâlâ. Şöyle ki:…

Devamını oku