Biz oyun için mi yaratıldık?

Hasan bin Ali Askeri (rahmetullahi aleyh), çocukluğunda bir gün yolun kenarında oturmuş ağlıyordu. Bir kimse onu görüp diğer çocuklar gibi oyuncak için ağladığını zannetti. Yaklaşıp sordu: “Sana oyuncak alayım mı?” Mübarek çocuk: “Ey akılsız kişi! Biz oyun için mi yaratıldık ki bana oyuncak alacaksın” dedi. Adam şaşırdı. Ve sordu hemen:…

Devamını oku

Niçin yalan söylüyorsun?

Hasan bin Ali Askeri hazretlerinin bir sevdiği anlatıyor: “Bir gün İmam-ı Askeri hazretlerine maddi sıkıntı içinde olduğumu söyleyip ‘Bir dinarım dahi yoktur’ dedim. Bana dönüp: ‘Yalan söyleme! Filan yere gömdüğün iki yüz dinarın var. Lâkin o paranın hayrını görmezsin’ buyurdu. Ve yüz dinar verdi. Çok teşekkür ettim. Ama mahcup olmuştum.…

Devamını oku

Onu unutmuşsun!

Bir kimse anlatır: “İmam-ı Askeri hazretlerine bir mektup yazıp bazı şeyler sordum. Bahar hummasından da soracaktım. Ama unutmuştum. Sonra cevap geldi. Açıp okudum. En son şöyle yazmış: ‘Bahar humması için de Kur’ân-ı Kerim’deki mealen Ey ateş! İbrahim’in üzerine soğuk ve selamet ol âyet-i kerimesi yazılıp hummalı hastanın boynuna asılırsa şifa…

Devamını oku

Sadaka belayı önler

Zamanın sultanına, bir gece rüyasında iri yarı siyah bir kimse kılıçla saldırdı. Tam öldürecekti ki İbrahim Gülşeni hazretleri hızla geldi ve o kişiyi kılıçla öldürdü. Parça parça etti. Sultan uyandı. Bu zatı saraya çağırdı. Hürmet ve saygı gösterdi. İzzet ve ikramda bulundu. Ancak daha rüyasını anlatmaya başlamadan İbrahim Gülşeni hazretleri…

Devamını oku

Haset etmenizden korkuyorum!..

Ebu Ubeyde (radıyallahü anh), kâfirlerden cizye mallarını alıp Medine’ye geldiği işitilince sabah namazı kılınıyordu. Sonra selam verdiler. Karşılamaya çıktılar. Resulullah Efendimiz “Ebu Ubeyde’nin hayli dünyalıkla geldiğini duydunuz da sevinçle onu karşılamaya mı gidersiniz?” buyurdu. Eshab-ı kiram: “Evet” dediler. Peygamberimiz: “Vallahi sizin fakir olacağınızdan korkmuyorum. Bilakis sizden önceki ümmetler gibi önünüze…

Devamını oku

Vasiyeti

Bir zamanlar Şam’da çıkan veba hastalığı, çok Müslümanın ölümüne sebep olmuştu. Hazret-i Ebu Ubeyde de buna yakalandı. Gittikçe ağırlaştı. Öleceğini anlayınca orada olanlara bir vasıyetinin olduğunu söyledi. Onu doğrulttular. “Buyur” dediler. ? ? ? Şu vasiyeti yaptı: “Namazınızı kılınız, orucunuzu tutunuz, zekâtınızı veriniz. Haccınızı yapınız. Amirlerinize itaat ediniz. Dünyaya aldanmayınız.…

Devamını oku