Eşyaların nerede?

Hazret-i Ömer Şam’a gittiği zaman, onu karşılayanlara “Kardeşim Ebu Ubeyde nerededir?” diye sordu. “Şimdi gelir” dediler. Az sonra geldi. İki dost kucaklaştılar. Hazret-i Ömer: “Size gidelim” dedi. O da “Buyurun” dedi, Birlikte Ebu Ubeyde hazretlerinin evine gittiler. ? ? ? Hazret-i Ömer eve girip de içeride hiçbir eşya olmadığını görünce…

Devamını oku

Bu niçin ölmüş?

Hazret-i Ali (radıyallahü anh), bir gün Fırat nehri kenarında dolaşırken boğulmuş bir kimseye rastladı. Gördü ki serçe parmağında Yemen taşından yüzük var. İnsanlara sordu: “Bu niçin ölmüş?”. Onlar: “Görünen o ki suda boğulmuştur” deyince “Yemen taşı taşıyanın suda boğulmaması lazımdı. Hikmeti ne acaba?” dedi. Çok merak etti. Düşünceye daldı. Allahü…

Devamını oku

İzin verin, biz taşıyalım

Hazret-i Ali “radıyallahü anh” çok da mütevazıydı. Öyle ki hilafeti zamanında mülkü, doğuda Semerkant’a kadar genişlediği hâlde, çok vakit yaya yürür, ata binmezdi. *** Bir gün evden çıktı. Çarşıya gitti. Birtakım ihtiyaçlarını almış, evine götürürdü ki hizmetçilerinden birisi “Yâ Emir-el müminin! Bu hizmet bizim işimizdir. Lütfen izin verin, biz yapalım”…

Devamını oku

Ebu Cehil’i tanır mısınız?

Abdurrahman bin Avf (radıyallahü anh), yaşlı hâline rağmen Bedir cengine katılmıştı. İki taraf yerlerini almış, birazdan cenk başlayacaktı. O sırada Medineli iki delikanlı yanaştı. “Amca, bakar mısınız!” “Buyurun gençler” “Bize Ebu Cehil kâfirini gösterir misiniz.” “Olur, ama niçin?” “Efendimizi çok üzmüş bu alçak. Yemin ettik ki onu öldürmeden ayrılmayalım cenk…

Devamını oku

Babasıyla karşılaştı

Ebu Ubeyde bin Cerrah (radıyallahü anh), cennetle müjdelenen on sahabiden biridir. Babası, Bedir harbinde düşman saflarındaydı. O ise Müslümandı. Ve Resul’ün yanındaydı. Hiç durmadan küffara kılıç vuruyordu. ? ? ? Bir ara durakladı. Ve dikkatlice baktı. Bir kişiye odaklandı. Evet, düşman safları arasında kendi babasını fark etmişti. ? ? ?…

Devamını oku

Çok kahramandı

(Dünden devam) Sonra Uhud harbi oldu. Ebu Ubeyde bin Cerrah (radıyallahü anh) yine vardı. Ve çok kahramandı. Küffara aman vermiyordu. ? ? ? Bir ara İbni Kamia denilen müşrik, Resulullah Efendimizin mübarek başına kılıç vurunca, miğferinin demiri Efendimizin mübarek yanağına saplandı. Ebu Ubeyde koştu. Vaziyeti gördü. O demiri dişleriyle çekip…

Devamını oku