Bunun sözleri seni üzmez mi?

Abdullah isminde bir zat rivayet ediyor: İbrahim bin Salim Mahzumi adında biri Medine’de valiyken, her cuma hutbede, Aliyyül Mürteza’ya (radıyallahü anh) dil uzatır, kötülerdi. Bir cuma günüydü. Bu camiye gittim. Minberin dibine oturdum. Bir ara uyku bastırdı. Kendimi zorladımsa da karşı koyamadım. O ara uyumuşum. Rüyada Resul aleyhisselam mübarek kabirlerinden…

Devamını oku

Bazı şeyler vardır ki!..

Hazret-i Molla Cami rivayet etmiştir: Aliyyül Mürteza (radıyallahü anh), bir mübarek günde, sabah namazını cemaatle kıldı. Dua edildi. Cemaate dönüp: “Bazı şeyler vardır ki gençlere söylenmeyip o işle alâkalı kişilere söylenir” buyurdu. Gençler duydular. Mescitten çıktılar. Hazret-i Ali birine: “Kûfe’nin falan mahallesinin falan sokağında, falan evin kapısını vur. İçeriden bir erkekle…

Devamını oku

Onu evden uzaklaştırdı

(Dünden devam) Baban huzursuz olup:  “Sen benim evimde büyüdün ve benim kızımı istiyorsun, Allahü teâlâdan reva değildir” dedi. Ve onu evden uzaklaştırdı. *** O bir gün, tenha bir yerde gezerken fırsat bulup seni yakaladı ve zorla tasarruf etti. Sen ondan hamile oldun. Lâkin kimseye demedin. Herkesten sakladın. Düşürmek istedin. Bir…

Devamını oku

Büyütür, terbiye ederim

(Dünden devam) Kervan sahibi onu sevdi ve “Bu bebeği büyütür, terbiye ederim” diyerek alıp gitti. Memleketine götürdü. Büyütüp yetiştirdi. Sonra bu yiğidi yanına alıp hacca gitti. Takdir-i Rabbani o kimse eceli gelip Mekke’de vefat etti. *** Defnettikten sonra bu yiğit yalnız kaldı. Düşündü, taşındı. Ve seyahate çıktı. Nice yerler dolaşıp…

Devamını oku

Münakaşanız ne idi?

(Dünden devam) Hazret-i Ali o yiğide “Bu gece aranızdaki münakaşanız neydi?” diye sordu. O şöyle arz etti: “Yâ Ali! Allah biliyor. Ne zaman ki bu hatuna el uzatsam, o sırada üzerime bir hınzır/domuz yavrusu saldırırdı ki aklım başımdan giderdi. Elimi çekerdim. O kaybolurdu. Belki hayaldir diye, tekrar elimi kadına uzatmak istediğim…

Devamını oku

Birini tanımak nasıl olur?

Hazret-i Ömer’in (radıyallahü anh) huzurunda bir dâvâ görülürken, dâvâcı, birini şahit göstermişti. Hazret-i Ömer, şahit gösterilen o kimseye, dâvâcıyı gösterip sordu: “Bunu tanıyor musun?” “Tanıyorum.” “Nasıl biliyorsun?” “Emin ve adil biridir efendim.” “Peki bu adam senin komşun mudur?” “Hayır, değil.” “Bununla herhangi bir alışverişte bulundun mu?” “Bulunmadım.” “Yolculuk yaptın mı?”…

Devamını oku