Doğru sözlü isen…

(Dünden devam) Kral bunu işitti. Kalbine korku girdi! Ve Lût aleyhisselama dönüp “Rabbinin emir ve yasaklarını şu insanlara anlat. Eğer kabul ederlerse ben de onlarla beraberim” dedi. Lût aleyhisselam ayrıldı. ? ? ? Kavmini topladı. Emr-i maruf yaptı. Nasihatler etti. Ama dinlemediler. Aralarında toplandılar. Bu işi konuştular. Ve istişare ettiler.…

Devamını oku

Bu azgın kavme niye geldiniz?

(Dünden devam) Hak teâlâ azabı takdir etti. Ve üç melek vazifelendirdi. Bu melekler, Hazret-i Cebrail, Hazret-i İsrafil ve hazret-i Azrail idi. Bu üç melek yere indiler. Sedum şehrine geldiler. Vakit öğlendi. ? ? ? Parlak, güzel yüzlü delikanlı şeklindeydiler. Lût Nebi tarlada çalışıyordu. Önce kızlarına rastladılar. Büyük kızı su dolduruyordu.…

Devamını oku

Hadim’de ikamet ediyorum

(Dünden devam) Beşir Ağa anlatıyor: “İşi bitince arka arka giderek huzurdan ayrıldı. Çok merak etmiştim. Edeple yanına yaklaşıp sordum: ‘Siz kimsiniz efendim?’ ‘İsmim Muhammed’ ‘Nerelisiniz?’ ‘Diyar-ı Rum’danım, Hadim’de ikamet ediyorum’ dedi. ‘Ziyaret sebebiniz nedir?’ dedim. Şöyle anlattı: ? ? ? İmam-ı Birgivi’nin Tarikat-ı Muhammediyye isimli kitabını şerh ediyorum. Bir hadîs-i…

Devamını oku

Gençken tanıdım

Hafız Sadullah hazretleri, hocasının hizmetinde bulunmakla eline geçen manevi dereceleri şöyle anlatır: “Hocamı gençken tanıdım ve otuz yıl hizmet ettim. Hatta gözlerimin görme hassası gitti. Şöyle ki; bir defasında hocam beni Ahmedabad’a göndermişti. Güneş çok yakıcıydı. Şuası gözüme dokundu. Ve görmez oldular! *** Arkadaşlarım başıma toplanıp “Sen bu hâlde hocamıza hizmet…

Devamını oku

Ben hâllederim!..

Efendimiz on yaşlarında iken amcası Zübeyr’le bir kervana katılıp sefere çıktılar. Az sonra bir dere çıktı önlerine. Azgın bir deve vardı! Asla yol vermiyordu. Kaç defa teşebbüs ettilerse de neticesiz kaldı. Çaresizlikten “Geri dönüyoruz!” dediler. *** Âlemlerin Efendisi “Durun! Ben hâllederim” buyurdu ve devesinden inip o hırçın deveye bindi. Azgın…

Devamını oku

Salevat okumanın fazileti

Büyük velilerden biri, Kâbe-i şerifi tavaf ederken devamlı surette salevat-ı şerife okuyan bir kimseyi görüp “Arkadaş, sen niçin durmadan salevat okuyorsun?” diye sordu. O da şöyle anlattı: ? ? ? “Vaktiyle babamla bir sefere çıkmıştık. Yolda babam vefat etti. Ölür ölmez yüzü simsiyah oldu! Ne yapacağımı şaşırdım. Üzülüp ağlamaya başladım.…

Devamını oku