Ben ağlayayım, kimse ağlamasın!

Harput’un büyük velilerinden Hacı Tevfik Efendi, uzun boylu, zayıf bir zat olup tebessümü eksik olmazdı. En sıkıntılı anlarında bile “Ben kederliysem elâleme ne?” der, kendi derdiyle başkalarını huzursuz etmezdi. Kendi üzülürdü. Gayriyi üzmezdi. “Ben üzüleyim, kimse üzülmesin. Ben ağlayayım, kimse ağlamasın” der, mütebessim çehresiyle karşısındakilere ferahlık verirdi. ? ? ?…

Devamını oku

Okumak için geldim

Hacı Veyiszade zamanında Konya’nın yakın köylerinden fakir bir genç, okumak için Konya’ya gelip İmam-Hatip Okuluna kaydoldu. Ama yatacak yeri yoktu. Camide namazını kıldı. ? ? ? Üzgün bir hâlde okula doğru gidiyordu ki Hacı Veyiszade onu görüp yanına yaklaştı. “Selamün aleyküm!” “Aleyküm selam!” “Kimsin, nereden geldin?”  “Falan köyden okumak için…

Devamını oku

Ben İslam’ın âciz bir hizmetkârıyım

Konya’da yetişen velilerden Hacı Veyiszade Mustafa Efendi, derin ilminin yanı sıra keramet sahibi bir zattı. İmam-Hatip Lisesinde yedi sene ders verdi. Kendisine yüksek makamlar verilmek istendiğinde: “Ben İslam’ın alelâde bir hizmetkârıyım, Allah beni bu hizmetten ayırmasın” dedi. ? ? ? Fakir fukarayla ilgilenirdi. Yoksullara yardım ederdi. İlim ve irfan ehlinin…

Devamını oku

Bizzat Efendimize sorardı

Konya’nın Hadim kasabasından Muhammed Hadimi hazretleri büyük veli, fıkıh ve tasavvuf âlimidir. Eserlerine aldığı hadîs-i şeriflerin sahih olup olmadığını iyice araştırırdı. Bazen şüphelenirdi. Efendimize sorardı. Kaynağından öğrenirdi. Medine’de, Ravda-i mutahharada harem ağalığı yapan Beşir Ağa, bu mevzuyu şöyle anlatır: *** “İstanbul’a gelmiştim. Padişah Birinci Mahmud Han, Harem-i şeriften malumat almak…

Devamını oku

İftarını unutmuştu

Bir gün Abdurrahman bin Avf hazretlerine yemek ikram ettiler. Kendisi oruçluydu. Tam iftar edeceği zaman eskilerden bir şeyi hatırladı. Çok duygulandı. Ve şöyle anlattı: *** “Uhud günüydü. Benden çok hayırlı olan Mus’ab bin Umeyr şehit düştü. Onu, bir kumaş parçasıyla kefenledik.  Bezi başına çektik. Ayakları açık kaldı. Ayaklarına çektik. Başı…

Devamını oku

Kim sana salevat getirirse…

(Dünden devam) Resûl-i Ekrem Efendimiz “Cibrîl-i Emin bana geldi ve ‘Yâ Muhammed! Kim sana salat ve selam getirirse Cenab-ı Hak da ona selam eder’ müjdesini verdi. Bunun için secde-i şükre vardım” buyurdu. *** Aradan günler geçti. Efendimiz vefat etti. Ahireti şereflendirdi. Abdurrahman bin Avf (radıyallahü anh), Resulullah’ın ahirete teşriflerinden sonra…

Devamını oku