Sen niçin oynamıyorsun?

Zaman-ı saadette on yaşındaki Abdullah, babası bir harpte şehit olunca yetim kalmıştı. Gülmüyor, oynamıyor; oynayan çocuklara bakıp içli içli ağlıyordu! *** Efendimiz onu gördü; haline acıdı ve yanına yaklaşıp “Evladım sen niçin oynamıyorsun bakayım?” diye sordu. *** Abdullah, başı yerde olarak “Benim babam yok ki” dedi. “Kardeşlerin var mı?” “Kardeşlerim…

Devamını oku

Hak teâlânın Halilidir

İbrahim aleyhisselam, Keldani kavmine gönderilen ülül-azm peygamberdir. Ona on suhuf indirildi. Hak teâlânın Halilidir. Yani dostudur. Halilürrahman diye anılır.  Babası, Taruh isminde bir zat olup temiz bir mümin idi. *** Annesi Emile’dir.  O da mümin idi. İbrahim aleyhisselama hamileyken Taruh vefat etti.  O vefat edince, onun kardeşi Azer’le evlendi.  Azer,…

Devamını oku

Bana yardım ediniz

Hacı Şerif Zendeni hazretleri zamanında gayet fakir bir kimsenin yedi kızı vardı. Bu kişi bir gün bu büyük zata geldi ve fakirlikten dert yanıp “Efendim, bana yardım ederseniz pek büyük bir lütufta bulunmuş olursunuz” dedi.  Mübarek onu dinledi. “Peki inşallah” dedi. Ve geri gönderdi. *** Bu fakir, yolda tanıdığı bir…

Devamını oku

Biz seni yalanlamıyoruz ki…

Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), her hususta doğru ve emin idi. Bunu herkes bilirdi. Müşrikler bile. Hatta Ebu Cehil bile. *** Nitekim Ebu Cehil, Sevgili Peygamberimize geldi ve “Yâ Muhammed! Sen aramızda doğru sözlü ve emin bir kişisin. Yalan söylediğini hiç duymadık. Ama senin getirdiğin o kitap var ya,…

Devamını oku

Ben aranızda oldukça…

Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), bin dört yüz mücahitle birlikte Medine’den çıktılar. Hudeybiye’ye geldiler. Nihayet suları bitti.  Sadece Resulullah Efendimizin ibriğinde bir miktar su kalmıştı. Mücahitler üzüldü. Telaşa kapıldılar. Ama haklıydılar. Zira bırakın içmeyi, abdest almak için su lazımdı bir kere.  Çaresizdiler. *** Efendimize gelip “Biz mahvolduk yâ Resulallah!” dediler…

Devamını oku

Kuşlar niçin susuyordu?

Baytazzade Hacı Abdullah Efendi, Gaziantep velilerindendir. Kilis’te yaşadı. Ve orada vefat etti.  O devirde birinin evinde çok çeşitli kuşlar vardı ki devamlı cıvıldaşırlardı. Öyle ki; iki kimse konuşsa birbirini duymazdı. Bir kişi müstesna.  Abdullah Efendi. Bu zat o eve geldiğinde hepsi susar, çıt çıkmazdı odada. *** Bir gün ona “Efendim…

Devamını oku