Ölürsem, beni sen yıka!

(Dünden devam) Hazret-i Fatıma, Resulullah Efendimiz vefat ettikten sonra hiç gülmemiş, ayrılık ateşiyle daima yanmıştır. Gündüz oruç tutardı. Gece namaz kılardı. Vefatına yakın “Ölünce beni erkekler arasına perdesiz çıkaracaklarını düşünerek çok utanıyorum!” buyurmuştu.  *** Esma binti Ümeyr, Hazret-i Fatıma’ya “Ben Habeşistan’dayken hurma dallarını çadır gibi ördüklerini görmüştüm” dedi.  Hazret-i Fatıma…

Devamını oku

Ey Muhacir ve Ensar!

Abdullah ibni Abbas (radıyallahü anhüma) anlatır: “Bir gün Resul aleyhisselam bizimle ikindi namazını kıldı. Selam verdi. Sonra bize dönüp: ‘Ey Muhacir ve Ensar! Size Ali bin Ebi Talib’in faziletlerinden haber vereyim mi?’ diye sordu. Biz çok sevindik. Ve cevap verip ‘Analarımız ve babalarımız sana feda olsun yâ Resulallah! İsteriz’ dedik.”…

Devamını oku

Ali ile ben aynı nurdanız

Cabir bin Abdullah (radıyallahü anh) bildirmiştir: Resulullah Efendimize, Ali bin Ebi Talib’in doğumu soruldu. Buyurdular ki:  “Allahü teâlâ, Ali ile beni bir nurdan yarattı.  İkimiz aynı bir nurdanız.  Gökleri ve yerleri henüz yaratmamıştı ki önce bizi halk etti.  *** Biz ikimiz tesbih ederdik. Bir nesilden bir nesile intikal ettik/geçtik. Ve…

Devamını oku

Yâ Ali! Benim omzuma çık!

Resulullah Efendimiz Mekke’yi fethettiklerinde Mekke’de bulunan yüz kırk putun tamamı yüzüstü düştüler. Kâbe-i şerifin içinde de büyük bir put vardı. Taştan yapılmıştı.  Yalnız o ayakta kaldı.  *** Zira çok ağır olup Hayber’in demir kapısından bile ağırdı ve zincir ve çivilerle tavana ve duvara bağlamışlardı. Resûl-i Ekrem Efendimiz Kâbe-i şerife geldi. …

Devamını oku

İşte aradığın kimse

Sa’d bin Ebi Vakkas (radıyallahü anh), Hazret-i Ömer (radıyallahü anh) zamanında Hevazin bölgesine zekât toplamak için gönderilmişti.  Bu sırada İran’a karşı bir ordu hazırlandı.  Başına kimin geçirileceği görüşüldü.  Kimi bir sahabiyi diyordu. Kimi de başka bir sahabiyi. *** O esnada bir mektup geldi. Hevazin’den geliyordu. Hemen açıp okudular. Sa’d bin…

Devamını oku

Yer ehlinden vezirlerim

Resulullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), Hazret-i Ebu Bekir’le Hazret-i Ömer’i (radıyallahü anhüma) gördü ve “Bunlar, benim gözüm ve kulağımdır” buyurdu. *** Yine Efendimiz (aleyhisselam) “Her peygamberin yer ehlinden ve gök ehlinden ikişer veziri olur. Benim gök ehlinden vezirlerim Cebrail ve Mikâil’dir, yer ehlinden vezirlerim ise Ebu Bekir ve Ömer’dir”…

Devamını oku