Niçin tebessüm ettim?

Enes bin Malik der ki: “Bir gün Resûlullah Efendimiz Hazret-i Ömer’i gördü. Ve yüzüne baktı. Sonra da güldü. Ve kendisine ‘Yâ Hattab oğlu! Bilir misin, niçin tebessüm ettim?’ diye sordu. O arz etti ki: ‘Allah ve Resûl’ü bilir.’ O vakit Efendimiz ‘Ondan dolayı güldüm ki Allahü teâlâ, Arefe gecesi Arafat’ta…

Devamını oku

Dileğini iste, vereyim!

Hace Osman Haruni hazretleri, ahireti düşünerek çok ağlardı! Bir gün namazdayken gaipten can kulağına bir ses geldi ve “Yâ Osman! Namazını beğendim ve kabul ettim. Dileğini iste, vereyim” dedi. Namazını bitirdi. Ellerini kaldırdı. Ve o sese cevaben “Yâ Rabbî! Ben senden, seni istiyorum” dedi. *** Aynı sesi yine duydu. “Yâ…

Devamını oku

Niçin ateşe tapıyorsunuz?

(Dünden devam) Osman Haruni hazretleri, o Mecusilere “Allahü teâlânın önemsiz bir mahluku olan ve az bir su ile sönebilecek olan şu ateşe niçin tapıyorsunuz?” dedi. Cevap vermediler. Hatta ona kızdılar. O da onlara kızıp “Ateş, cenab-ı Hakk’ın aciz bir yaratığıdır. Onun ve her şeyin sahibi yalnız Allahü teâlâdır. Niçin Allah’a…

Devamını oku

Pazarda satılsa…

Anadolu’da yetişen velilerden Garip Hafız zamanında üç kişi vardı ki Hazret-i Muaviye’yi sevmez, ona buğz ederlerdi. Bir gün Garip Hafız’ın sohbetine gelip “Efendi! Muaviye hakkında ne buyurursunuz?” diye sordular. O bunları dinledi. Sonra buyurdu ki: “Hazret-i Muaviye, sahabedendir… Efendimiz’in kayınbiraderidir ve sevdiği bir zattır… Onu sevenler selamette, kötüleyenler azaptadır.” *…

Devamını oku

Ben seni tanımıyorum!

Vaktiyle bir şehirde salih bir Müslüman yaşardı. Vakitlerinin çoğunu ibadetle geçirirdi ama Resulullah Efendimiz’e salevat okumayı ihmal ederdi. Bir gece rüya gördü. Efendimizi görmüştü. Ancak Resûl-i Ekrem Efendimiz hiç iltifat etmeyip mübarek başlarını ondan çevirdiler. * Adam çok üzüldü. Ağlamaya başladı. Ve gözyaşları içinde “Yâ Resulallah! Bana niçin böyle davranıyorsunuz?”…

Devamını oku

Misli görülmemiş cömertlik

Bir gün Medine-i Münevvere’ye dışarıdan bir gayr-i müslim gelmişti. Çok da fakirdi. Efendimiz’e gelip “Fakirim, bana bir miktar dünyalık verir misin” dedi. Server-i Âlem Efendimiz o kimseye döndüler. Ve kendisine “Bak, şu vadide yayılmış olan sürüyü görüyor musun?” diye sordular. * O adam baktı. Bir koyun sürüsü gördü ki, iki…

Devamını oku