Onlar için korku yoktur!

Hazret-i Alî‘nin (kerremallahü vecheh) dört dirhemi var idi. Bunları fakirlere sadaka verdi. Birisini açıktan. Birisini gizlice. Birisini gündüz. Birini de gece… O böyle yapınca hakkında âyet-i kerîme gelerek meâlen; “Mallarını Allah yolunda, gece-gündüz, gizli-âşikâr dağıtanların, Allah indinde ecirleri çoktur. Onlar için korku yoktur. Mahzûn da olmazlar” buyuruldu. Resûl-i Ekrem; “Yâ…

Devamını oku

Efendimizi özlemişti

(Dünden devam) Hazret-i Abbâs (radıyallahü anh) Resûlullah Efendimiz‘in (sallallahü aleyhi ve sellem) emriyle, Müslümân olduğunu hiç kimseye söylemedi. Bir müddet geçti. Resûlullahı özledi. Yanlarına gitmek istedi. Resûl-i Ekrem; “Senin bulunduğun yerdeki cihâdın, buraya gelmenden daha güzel ve faydalıdır” buyurdular. UYGUN GÖRÜR MÜSÜNÜZ? Efendimiz (aleyhisselâm) Hayber’de gâlip gelince, Eshâb-ı kirâmdan Hazret-i Haccac (radıyallahü anh) huzûruna geldi. Önce selâm verdi. Sonra izin…

Devamını oku

Ey Müslümanlar buraya geliniz!

(Dünden devam) Hazret-i Abbâs (radıyallahü anh) Huneyn gazâsında da Peygamber Efendimiz’in yanından ayrılmadı. İslâm ordusu, sabah gün ışımadan bir vâdiden aşağı iniyorlardı. Düşman önce gelmişti. Ve pusu kurmuşlardı. Müslümânlar tam oraya geldiklerinde, dört yandan saldırdılar. Bir karışıklık oldu. Dost düşman karıştı. Hazret-i Abbâs, Hazret-i Ebû Bekr ve birkaç sahâbî, ölmeyi…

Devamını oku

Mahşer sıkıntısı!..

Mahşerin sıkıntısı artar. Dayanılmaz hâl alır. Halk Âdem Nebî‘ye gidip; “Yâ Âdem! Sen Peygamberlerin ilkisin. Hâlimiz pek fenâdır. Ne olur, bize şefâat et ki, başlasın hesâbımız” derler. O şefâat etmez. Kendini geri çeker. “Siz Nûh Peygambere gidin!” buyurur. Halk Hazret-i Nuh’a varıp; “Yâ Nuh! Ne olur, bize şefâat et ki,…

Devamını oku

Niçin gittiniz?

Bir gün hazret-i Ebû Bekr (radıyallahü anh) Hazret-i Fahr-i âlem (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimizle birlikte oturuyorlardı. Bir edebsiz geldi. Ebû Bekr’e dil uzattı. Yakışıksız sözler söyledi. Hakâretler etti. Server-i âlem (aleyhisselâm) bir şey demez, tebessüm ederdi. O edebsiz devam etti. Giderek haddi aştı. O vakit Hazret-i Ebû Bekr (radıyallahü…

Devamını oku

Nil Nehrine mektup…

Hazret-i Ömer (radıyallahü anh) Amr ibni Âs hazretlerini Mısır’a vâlî tâyin etmişti. Birkaç ay geçti. Mısır halkı toplandılar. Amr bin Âs‘a gelip; “Efendim, bu Nil ırmağının bir âdeti vardır ki, o yerine getirilmezse suyu kesilir” diye arz ettiler. Amr bin Âs sordu: “O âdeti nedir?” Cevâbında; “Her ayın onikisinde, bir…

Devamını oku