Bir derdiniz mi var?

Kânûnî Sultân Süleymân Hân, bir gece rüyâsında, ak sakallı, nûr yüzlü bir ihtiyârın, sırtını sıvazlayıp; “Efendim, Eyüp’teki Baba Haydar, sizi kulübesinde bekliyor” dedi. Pâdişâh uyandı. Çok meraklandı. Kendi kendine; “Kimdir bu Baba Haydar?” diye düşünürken Şeyh’ül-islâm geldi. Pâdişâhı düşünceli görünce; “Bir derdiniz mi var Sultânım?” dedi. Pâdişâh da; “Bu gece…

Devamını oku

Benden dileğiniz nedir?

Kânûnî Sultân Süleymân Hân, Baba Haydar Semerkandî hazretlerini, ziyarete gitti bir gün. Elini öpmek istedi ise de Baba Haydar elini çekti. Öptürmedi. Sultân ona: “Efendim! Benden bir şey dileyin” dedi. “Sağlığından gayri bir şey istemem” deyince, oturduğu pöstekinin altına, altın dolu bir kese bırakmak istedi. O bunu fark etti. Ve…

Devamını oku

Şimdi gitmeyiniz!

Büyük velîlerden Ca’fer Mekkî hazretleri Mekke-i mükerremede iken, yanına bir kervancıbaşı gelip, Medîne-i münevvereye gitmek istediğini bildirdi. İzin talep etti. Ve duâ istedi. O mübârek de; “Şimdi gitmeyiniz” buyurdu. Adam birkaç gün sonra tekrar gelip izin istedi. Yine izin vermeyince kervancıbaşı çok üzüldü. Zîra gitmek istiyordu. Söz dinlemedi. Ve yola…

Devamını oku

Koyunlar benim değil

Allah dostlarından Celâlzâde Mustafa Çelebi anlatıyor: Abdullah bin Ömer “radıyallahü anh” hazretleri bir gün köle bir çobana rastladı. Çoban koyunları otlatıyordu. Yanına yaklaştı. Bir koyuna baktı. Ve onu gösterip; “Şu koyunu bana sat” dedi. Çoban; “Koyunlar benim değil, satamam” dedi. Abdullah bin Ömer hazretleri; “Sen sat, sâhibi sorarsa kurt yedi…

Devamını oku

Hocam biz geldik!

Osmânlı Devletinin kuruluş devrindeki evliyâdan Cemâleddîn Aksarâyî hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” vefâtıyla talebeleri üzüldüler. Namazını kıldılar. Sonra defnettiler. Dersleri yarım kalmıştı. Bu talebeler toplanıp, birlikte kabrinin başına gittiler. Hürmetle ziyâret edip, Fâtiha okuduktan sonra; “Hocam! Biz geldik” dediler. Cevap alamadılar. Bir daha dediler. Cevap gelmedi. İkinci gün de kabristana gelip hocalarının…

Devamını oku

Kendisiyle görüşmek isteriz

Sultân Dördüncü Murâd Han, Bağdât seferine giderken, Ceyhan Nehri üzerindeki târihî Misis Köprüsünü geçip Havrâniye köyüne geldi. Bir mola verdi. Bir şey hâtırladı. Yanındakilere; “Bu yörede Cabbâr Dede diye meşhûr bir zât olduğunu işitiriz. Çağırın gelsin, kendisiyle görüşmek dileriz” dedi. “Derhâl” dediler. Ve bu zâta gittiler. Bu emri bildirdiler. Cabbâr…

Devamını oku