Bu anlattığınız kimse benim

İstanbul’da devlet ricalinden biri, evine âlimlerden birkaçını çağırmış dinî sohbet ederken sordu onlara: “Günümüzde kalp gözü açık bir veli var mıdır acaba?” Âlimlerden biri; “Evet var, Ahmed Kuddusi hazretleri. Niğde’nin Bor kazasında ikamet ediyor” dedi. Adamcağız “peki” dedi. Ve mektupla davet etti onu İstanbul’a. Kuddusi hazretleri daveti aldı. Ve gelip…

Devamını oku

Ben bu makama lâyık değilim!

Ahmed Mekkî Efendi hazretleri, âlim ve velîydi. Kabr-i şerîfi, Ankara-Bağlum’da, babası Seyyid Abdülhakîm Efendi hazretlerinin yakınındadır. Bendeniz bu zâtı 60’lı yıllarda tanıdım. O zaman Kadıköy müftüsüydü. Bense yirmi yaşındaydım. Ve üniversitede okuyordum. Yanında “müftülük kâtibi” olarak iki sene çalışmakla şereflendim. Son derece edepliydi. Şaşılacak kadar tevâzu sâhibiydi. Öyle ki: Tevâzuundan…

Devamını oku

Adam kıtlığında müftü benim!

Bir gün Ahmed Mekkî Efendi yine kenardaki sandalyelerde oturuyordu ki içeri bir adam girdi. Uzun boyluydu. Kırk yaşlarında ve kasketliydi. Müftü koltuğunu boş görünce; “Müftü Efendi yok mu?” diye sordu. Biz sükût ettik. Ahmed Mekkî Efendi cevap verdi: “Müftüyü ne yapacaksın?” “Dînî bir mesele soracaktım.” “Bize sorabilirsin.” “Hayır, size sormam.”…

Devamını oku

Çok günâh işliyorum!

Allah dostlarından Ahmed Mekkî Efendi hazretlerine bir gün “bir genç” gelip; “Efendim, çok günâh işliyorum, bundan kurtulmak için ne yapayım?” diye sordu. Büyük zât sordu ona: “O günâhları herkesin gözü önünde mi işliyorsun evlâdım?” “Hayır efendim, gizli işliyorum.” “Kimse görmüyor mu?” “Hayır efendim, görmüyor.” Mânâlı mânâlı baktı gence: “Peki, Allah…

Devamını oku

Aralarında kan bağı vardı

Eshab-ı kiramdan Nevfel bin Hâris (radıyallahü anh), Resulullah Efendimizin İslâmiyet’i bütün insanlara duyurmaya başladığı zaman Müslüman değildi. Ona muhalefet etti. Yani karşı çıktı. Ama isteyerek değildi. Zorlamışlardı kendisini. Sonra Efendimizle Nevfel’in arasında kan bağı vardı. Akrabalık sevgisi, onda fazlaydı. Onun için Bedir Savaşı başlayınca Efendimize karşı gelmek ve Müslümanlarla savaşmak…

Devamını oku

Hızır’ı görmek istiyordu, ama…

Kanuni Sultan Süleyman Han zamanında Yahya Efendi hazretleri vardı ki Sultan, “ağabey” diye hitap ederdi ona. Dahası, hürmet ederdi. Bu zat Hazret-i Hızır’la sık görüşüyordu. Sultan da bunu biliyordu. Bir akşam, kayıkla gezintiye çıkmıştı. Yahya Efendi’yi hatırlayıp yanaştırdı kayığı Ortaköy’e. Ve bir kimse ile; “Ağabey, gel beraber dolaşalım” diye haber…

Devamını oku