Bayıldılar!..

Muhammed bin Yûsuf ile Fudayl bin Iyâd hazretleri “rahmetullahi aleyhimâ”, çok arzu etmelerine rağmen bir türlü tanışamamışlardı. Bir gün Basra çarşısında karşılaştılar: Birbirlerine baktılar. Biri diğerine sordu: “Sen Muhammed bin Yûsuf musun?” O da ona sordu: “Sen Fudayl bin İyâd mısın?” Her ikisi de aynı anda; “Evet” dediler ve birer…

Devamını oku

Bunu şânıma yakıştırmam!

Mûsâ Kâzım hazretleri “rahmetullahi aleyh” siyâsete hiç karışmadığı halde Abbâsî halîfesi Muhammed Mehdî Onu Medîne’den Bağdâd’a getirtip hapsetti. Bir gece yattı. Rüyâ gördü. Hazret-i Alî’yi “radıyallahü anh” görmüştü. Allahın Arslanı ona bir heybetli nazar edince, korkudan uyanıp, hemen o gün Mûsâ Kâzım’ı hapisten çıkardı. O DA HAPSETTİ Halîfe Hârûn Reşîd…

Devamını oku

Allah’tan çok korkardı

Mis’ar bin Kedâm hazretleri “rahmetullahi aleyh”, Allahtan çok korkardı. Kıyâmet günü hatırına gelince ağlar, orada bulunanlar Onu teselli ederlerdi. Annesi vardı. Yaşlı ve hasta. Hizmetinden ayrılmaz; “Eğer annemin hizmeti olmasaydı, o zaman yardıma muhtaç olan insanları arar, bulur, onlara hizmet ederdim” derdi. NİÇİN AĞLIYORSUN? Ölüm hastalığında ağlıyordu. Süfyân-ı Sevrî ziyâretine…

Devamını oku

Çok ağlardı!..

Muhammed bin Sükâ hazretleri “rahmetullahi aleyh”, Tâbiînden olup, çok ibâdet etmesi, dünyâya düşkün olmaması ve cömertliğiyle tanınmış bir İslâm âlimiydi. Allah’tan korkardı. Ve pekçok ağlardı. Cuma günleri arkadaşlarını çağırır, onlarla oturur, sohbet eder ve günahlarını düşünür, ağlayıp gözyaşı dökerlerdi. EN HOŞ AMEL Muhammed bin Münkedir; “Yâ Ebâ Abdullah! Sana en…

Devamını oku

Nasıl oluyor?

Meymûn bin Mihrân hazretleri “rahmetullahi aleyh” Tâbiînin büyüklerindendir. Bir gün kendisine; “Efendim, arkadaşlarınızdan hiç ayrılmıyorsunuz ve hiç birbirinize küsmüyorsunuz, bu nasıl oluyor?” diye sordular. Onlara bir baktı. Ve cevâbında; “Çünkü ben dostlarımla hiçbir hususta, hiçbir gün münâkaşa etmedim ve aslâ etmem” buyurdu. ÖLÜRLERSE Halîfe Ömer bin Abdülazîz hazretleri “rahmetullahi aleyh”,…

Devamını oku

Her gün misk mi sürünürsünüz?

Nâfi’ bin Abdurrahmân hazretleri “rahmetullahi aleyh” Tebe-i tâbiîn’dendir. Kendisi esmer, güzel yüzlü, güzel ahlâklı, yeri gelince mîzaha meyleden, güler yüzlü, hoşsohbet bir zâttı. Konuşurken ağzından misk kokusu çıkardı. Ve etrafa yayılırdı. Bir gün kendisine; “Her gün misk mi sürünürsünüz?” dediler. Cevâben; “Hayır, rü’yâmda Resûlullahı gördüm. Ağzıma Kur’ân-ı kerîm okudular. O…

Devamını oku