Yalan, dedikodu, iftirâ

Peygamberliğin ilk yıllarında insanların tek tek Müslümân olmaları, Mekkeli müşrikleri rahatsız ediyordu. Bu yüzden Efendimizi “aleyhissalâtü vesselâm” kimse görmemeli, dinlememeliydi. Onun için etrâfına görünmez duvarlar çekiyor, Onu diğer insanlardan tecrit etmeye çalışıyorlardı. Nasıl mı, kolay! İftirâ dedikodu… Mekke’ye bir yabancı gelmeyegörsün. Hemen etrâfını sarıp, kıskaca alırlardı garibi. Efendimiz hakkında olmadık…

Devamını oku

Onun sözleri sihirlidir!

(Dünden devam) Tufeyl bin Amr “radıyallahü anh”, Mekke’ye geldiğinde müşrikler hemen etrâfını sarıp, “Sakın Muhammed’le görüşme!” dediler. O da kulaklarına pamuk tıkayıp Kâbe’ye vardı. Efendimizi namaz kılarken gördü ve gidip, yakınında durdu. Görünmez bir kuvvetle çekilmişti sanki. Ve olan oldu. Sesini duydu. Efendimiz Kur’ân-ı kerîm okuyordu. Bir bölümünü ister istemez…

Devamını oku

Habbâb’ın aşkı!..

Asr-ı saâdette bir Yahûdî âlimi ve Habbâb isminde bir oğlu vardı. Bu güzel yüzlü çocuk, bir gün babasının odasında kilitli bir sandık gördü. “İçinde ne var?” diye meraklandı. Kilidini söktü. Sandığı açtı. Açar açmaz “nur” saçıldı etrâfa. “Rüyâ mı görüyorum?” dedi. Dikkat etti, nur, bir kitaptan fışkırıyor ve ilk sayfasındaki;…

Devamını oku

Allah bir! Allah bir!

Resûlullah Efendimiz “aleyhissalatü vesselâm” İslâmı teblîğe başlayınca, müşrikler toplanıp mâni olmak istediler. Muvaffak olamayınca işkenceye başladılar. Özellikle kimi kimsesi olmayan, fakîr, garip ve kölelere… Biri de Bilâl idi. radıyallahü anh. Bilâl, Ümeyye kâfirinin kölesiydi ve Ümeyye, oniki kölesinden en çok bunu severdi. Özellikle de sesini. Kervandaki develer, uzun çöl yollarında…

Devamını oku

Şükürler olsun

(Dünden devam) Bilâl-i Habeşî “radıyallahü anh”, kendine geldiğinde, güneş batmış, üstündeki kaya, gâibten atılmıştı bir kenara. “Şükürler olsun” diye mırıldandı. Ümeyye kâfiri, Bilâl’i dîninden döndürmek için her türlü işkenceyi deniyor, ama olmuyordu. Cevap aynı: “Allah bir!” Bir gün, yine elbisesini çıkarıp, kalın deve ipini sardı boynuna. Halatın ucunu Mekke çocuklarına…

Devamını oku

Bir vahşet tablosu!..

Sümeyye Hâtun “radıyallahü anhâ”, ilk îmân edenlerden ve ilk kadın şehîd. Ebû Cehil alçağı, Onu kırbaçlarken, bir yandan da ağır hakâretler ediyordu. Ama o vurdukça, hazret-i Sümeyye; “Lâ ilâhe illâllah!” diyor ve hiç tâviz vermiyordu îmânından. Ebû Cehil şaştı. Hattâ çıldırdı. Mübârek kadının ayaklarına birer urgan taktı. Uçlarını iki ayrı…

Devamını oku