Buyurun efendim, hoş geldiniz

Ahmed bin Harb (rahmetullahi teâlâ aleyh), Nişâbur’da doğdu, 848 senesinde vefat etti… Bu zatın bir komşusu vardı. Maalesef ateşe tapardı. Büyük veli, ona İslâmiyet’i teklif etmek istiyorsa da müsait bir zamanını bekliyordu. Nihayet bir gece “hırsız” girdi evine. Ne var ne yok götürdü bütün malını. Bunu fırsat bilip ziyaretine gitti. “Uğradığınız…

Devamını oku

Bilin bakalım avucumda ne var?

Ahmed Kuddusi hazretleri, Anadolu’da yetişen evliyânın büyüklerindendir. Bir gün Padişahın davetiyle İstanbul’a varır. Mecliste başka âlimler de vardır. Padişah bir ara avucuna bir şey alır. Ve sorar ordakilere: “Bilin bakalım. Avucumda ne var?” Her biri bir tahminde bulunur: “Para var.” “Hayır.” “Şeker var.” “Değil.” Sultan, Kuddusi hazretlerine; “Siz söyleyin!” der.…

Devamını oku

Bu işi ancak Hüdayi hâlleder!

Bir gün Sultan Ahmed Han “rahmetullahi aleyh” bir vezirine kızar. Ve derhâl azleder. Yâni alır onu vazifeden. Yerine, bir başkasını tayin eder. Sonra mührü de alır. Bir memuruna verip; “Bunu, yeni vezire götür!” der. Memur da: “Başüstüne sultanım” der. Ve mührü alıp yola düşer. Yeni vezir, Üsküdar yakasında oturmaktadır. Gidip…

Devamını oku

Bundan büyük keramet mi olur?

Bir gün Aziz Mahmud Hüdayi hazretleri, padişahın davetiyle saraya gider. Oturup sohbet ederler. Daha sonra “mübarek zat” yeni abdest almak ister. Padişah “ibrikle” su döker. Sultanın annesi de kafes arkasında elinde “havluyla” bekler. Hem de gönlünden; “Ne büyük bir veli, bir kerametini görsem” diye geçer. Nihayet abdest biter. Büyük veli…

Devamını oku

Al hanım! İşte sana dünyalık!

Padişah Sultan Ahmed Han, bir gece  rüyasında bir küffar kralıyla güreşe tutuşmuş, ama kendisi sırtüstü yere düşmüştür.Görünüşte korkunçtur.Ama bu, “bir rüya”dır.Ve her rüya tâbire muhtaçtır.Acele bir mektup yazıp gönderir Hüdâyi hazretlerine.“Rüyamızın tâbiri nedir?” diye.Haberci, dergâha varır.Kapı, vurmadan açılır.Büyük zat, elinde “bir zarfla” çıkar.Padişahın mektubunu alır.Zarfı onun eline tutuşturur.Ve “Bu, Padişahımızın…

Devamını oku

Padişah çağırdı, gitmeliyim!

Birinci Sultan Ahmed Han, büyükçe bir cami yaptırmaya karar verir. Yer, Sultanahmet’tir. Derken inşaat başlar. Ve bir cuma günü tamamlanır. Açılış için etrafa haber salınır. İyi de, hutbeyi kim okuyacaktır? Aslında bellidir isim: “Hüdayi hazretleri.” Büyük zat Üsküdar’da oturmaktadır. Haberi alır almaz iskeleye varır. Fakat o da ne?!.. Bir fırtına,…

Devamını oku