Devemi arıyorum!..

Belh Sultânı İbrâhim bin Edhem, tahtında uyurken, tıkırtılar duyup uyandı. Dama çıktı. Birini görüp; “Hey, kimsin sen, damda ne arıyorsun?” diye sordu. “Devemi arıyorum” deyince, “Ey şaşkın, damda deve aranır mı?” diye çıkıştı. Cevap bekledi. O meçhul kişi; “Asıl şaşkın sensin ki, yumuşak yataklar içinde Rabbini arıyorsun” dedi ve kayboldu…

Devamını oku

Ben namaza durunca!..

Bir kişi anlatıyor: Hasan-ı Basrî hazretlerinin de bulunduğu bir kâfile ile hacca gidiyorduk. Çöl ortasında fecî halde susadık. Suyumuz da bitmişti. Dağıldık, su aradık. Bir kuyuya rastladık. Ancak su epey derindeydi, üstelik yanımızda kova ve ip de yoktu. Ne yapacağımızı şaşırmıştık. Hasan-ı Basrî; “Üzülmeyin. Ben namaza durunca, siz suyunuzu için”…

Devamını oku

Borcunu ödemek istiyorsan!..

Hayve bin Şüreyh hazretlerini seven bir kişi şöyle anlatıyor: Bir gün fakîr bir adam, Kâ’be-i şerîfe geldi. Tavafını yaptı. Ellerini açarak; “Yâ Rabbî, çok borcum var, bunları ödemeyi bana nasîb et!” diye duâ etti. Sonra uyudu. Rü’yâsında; “Borcunu ödemek istiyorsan, Mısır’da Hayve bin Şüreyh’e git, sana duâ etsin!” denildi. O…

Devamını oku

Siz onları görseydiniz!..

Tâbiînin ve o devirdeki evliyânın en büyüklerinden Hasan-ı Basrî hazretleri, eshâb-ı kirâmın büyüklüğünü anlatıyordu. Bir ara; “Siz onları görseydiniz deli zannederdiniz. Onlar sizi görselerdi, bunlar Müslüman mı derlerdi” buyurdu. Misafiri severdi. Eksik de olmazdı. Bâzen misafirle evi dolup taşar, hatta sabahın erken saatlerine kadar sohbetini dinler, hiç ayrılmak istemezlerdi. Oğlu…

Devamını oku

O da sizden şikâyetçi!..

Hasan-ı Basrî hazretlerine, birkaç talebesi; “Efendim! Şeytan bize, ‘Elinize geçen dünyâlıkları sıkı tutun, ileride lâzım olacak’ diyor” diyerek, şeytandan şikâyette bulundular. Hocaları dinledi. Ve buyurdu ki: “O da sizden şikâyetçi” “Ne diyor hocam?” “Hak teâlâ dünyâyı bana, kanâati onlara verdi. Onlar ise kanaati bırakıp, dünyaya sarılıyorlar, diyor” buyurdu. Gençler sordu:…

Devamını oku

Niçin ağlarsınız?..

Hasan-ı Basrî hazretleri, bir gün bir dostunun cenâzesine varıp, definden sonra çok ağladı. Sordular ki: “Niye ağlarsınız?” “İşte en son varacağımız yer, şu kabirdir. Buraya hepimiz gireceğiz. Bunu bile bile nasıl günah işleriz?” buyurdu. BU?SU NEDİR? Bir gün de damda namaz kılarken secdede ağlamaya başladı. Gözyaşları sel olup damın kenarından…

Devamını oku