Yanımdan çık git!..

Süfyân-ı Sevrî hazretleri, bir gün Ca’fer-i Sâdık hazretlerinin evine gitti ve huzûruna girip görüşmek için izin istedi. İzin alınca huzuruna girdi. Hazret-i Ca’fer; “Ey Süfyân! Sen, zaman zaman sultân ile görüşüyorsun. O seni arıyor, sen de ona gidiyorsun. Ben ise, Sultândan hep uzak duruyorum. Çünkü zamanımız bunu icâb ettiriyor” dedi.…

Devamını oku

O benden daha iyidir

Bekir bin Abdullah Müzenî hazretleri, yaşlı birini görse, kendi kendine; “Bunun ibâdeti benimkinden çoktur. Onun için o benden daha fazîletlidir” derdi. Genci görse, o zaman da; “Benim günahım onunkinden fazladır. O halde Allah katında o benden daha kıymetlidir” derdi. SÜKÛT ETTİ Birisi, bu zâta kötü sözler söyledi. Fakat O cevap…

Devamını oku

Ümitsiz olmayın!

Bekir bin Abdullah Müzenî hazretleri, bir gün sevdiklerine; “Allah’tan ümîdinizi kesmeyin, ama mekrinden de emîn olmayın” buyurdu. Ve şunu anlattı: Mahşerde hesaplar görülüp, herkes lâyık olduğu yere gidince Hak teâlâ meleklere; “Ateş’ten iki kişiyi çıkarıp getiriniz!” diye emreder. Hemen getirirler. Hak teâlâ onlara; “Yerleriniz nasıldır?” diye sorar. Onlar cevâben; “Çok…

Devamını oku

İmâm-ı Câfer’i bana getir!

Cafer-i Sâdık hazretleri İslâm âlimlerinin göz bebeğidir. O devrin hükümdârı bir gün vezîrine; “Git İmâm-ı Câfer’i bana getir!” diye emretti. “Niçin?” deyince, “Öldüreceğim” dedi. Vezîr tekrar; “Aman hükümdârım, ibâdetle meşgûl olan ve devlet işlerine karışmayan bu kimseyi öldürme!” dedi. Çok dil döktü. Ama iknâ edemedi. Ve mecbûren çağırdı büyük İmâmı.…

Devamını oku

En kıymetli amel

Tâbiîn’den Bekir bin Abdullah Müzenî hazretleri; “İyi amellerimin içinde en değerlisi, Allah dostlarına karşı olan sevgimdir” buyurdu. Arafat’a çıkmıştı. Müthiş kalabalığı görünce; “Bunca insanın arasında eğer ben olmasaydım, Allahü teâlâ hepsini affederdi” dedi. TÖVBE ET! Bir gün bir gence; “Evlâdım, din kardeşlerinden bir cefâ, sıkıntı görürsen, bil ki bu, işlediğin…

Devamını oku

Resûlün yolundan ayrılma!

Halîfe hazret-i Ömer radıyallahü anh, bir gün Selmân-ı Fârisî hazretlerini çağırıp; “Seni İran’a vâli tâyin ettim. Hemen git vazîfeye başla. Ama Resûl-i ekrem’in yolundan zinhâr ayrılma!” buyurdu. Selmân-ı Fârisî; Başüstüne! dedi. Ve hemen gidip başladı vazîfeye. Ancak bir ara ağrı sardı vücûdunu. Tabip “Şam kilimi” kullanmasını tavsiye edince bir tâne…

Devamını oku