Efendimiz mahzun olmuştu

Efendimiz aleyhisselâm, hazret-i Hatîce ile sözlü iken Hatîce vâlidemiz Efendimize; “Etrâftan, sen zengin bir kadınsın. O fakîr kimse ile nasıl evleniyorsun, diyorlar. Bana, çeyiz olarak az bir şey gönderirsen, ben onları kendi malımla çoğaltır, senden gelmiş gibi herkese gösteririm” diye haber saldı. Efendimiz üzüldüler. Zira gönderecek hiç malı yoktu.“Kimden ödünç…

Devamını oku

Bu ne haldir yâhu!

Kureyşin ileri gelen müşrikleri, bir gün Kâbe dibinde oturmuş Efendimiz aleyhisselâmı çekiştiriyorlardı. Biri ayağa fırlayıp;“Bu ne haldir. Üzerimize ölü toprağı mı serpildi. O tanrılarımıza hakâret ediyor, biz susuyoruz. Olmaz böyle şey. Ona haddini bildirmeliyiz!” dedi.O anda Efendimiz teşrîf ettiler.Ortalık buz gibi oldu bir anda.Bıçak gibi kesildi konuşmalar.Efendimiz önce Hacer-ül esvedi…

Devamını oku

Muhammed kim ola ki!..

Cerrâhzâde Muslihiddîn Efendi şöyle anlatıyor: Âdem aleyhisselâm’ın topraktan yapılan bedenine ruh verilince, ilkin dimâğ’a te’sîr edip, önce o hayat buldu.Sonra el, kol ve bacağına yayıldı.Göz’üne ulaşınca başladı görmeye.Önce Arş-ı âlâya baktı.Lâ ilâhe illâllah, Muhammedün Resûlullah yazısını görünce;“Yâ ilâhî! Muhammed kimdir ki, ismini kendi isminle yan yana yazmışsın?”diye sordu.Hak teâlâ hazretleri;…

Devamını oku

Niçin üzülüyorsun?..

Hazret-i Hafsa radıyallahü anhâ, hazret-i Ömer’in kızı, Efendimiz aleyhisselâmın muhterem hanımıdır.Önce hazret-i Huneys ile evliydi. O Uhud’da şehîd olunca, dul kaldı genç yaşında.Babası, onu önce hazret-i Osmân‘a teklîf etti, sonra da hazret-i Ebû Bekr‘e.Ancak ikisi de;“Bir düşüneyim!” şeklinde bir cevap vermişlerdi kendisine. Bunun için üzülüyordu. O günlerde EfendimizOnu üzüntülü görüp;“Yâ…

Devamını oku

Bize hayırlı yağmur ver!

Medîne’de müthiş bir kuraklık olmuştu bir zaman. İnsanlar, çâresizlik içinde Efendimize gelip; “Yâ Resûlallah! Bu kuraklık çok uzadı. Mahsûllerimiz mahvoldu. Şimdi de çocuklarımız ölüyor. Duâ buyurun da yağmur yağsın!” diye ricâ ettiler.Efendimiz ellerini kaldırıp;“Yâ ilâhî! Bize hayırlı yağmur ver!” diye duâ buyurdu.O esnâda günlük güneşlik olan hava, birden karardı. Gök…

Devamını oku

Fevkalâde hayâ sâhibiydi

Irak’ta yaşayan velîlerden Züfer bin Hüzeyl hazretleri anlatıyor: Server-i kâinât Efendimiz fevkalâde hayâ sâhibiydi. Kimseyi kırmamaya özen gösterir, hiç kimsenin kusûrunu yüzüne vurmazdı.Meselâ Eshâbından birinin kusûrunu görseydi, yüzüne söylemez, onun da bulunduğu bir mecliste;“Bâzıları şöyle şöyle yapıyor, siz öyle yapmayın!” buyururdu. O kimse hiç rencîde olmadan yanlışını öğrenmiş olurdu böylece.…

Devamını oku