Eşyalarla birlikte yere yıkıldı…

Merkez Efendi hazretleri, küçük yaşta başlar ilim tahsiline. Aklı, fikri, zekâsı. İlme karşı hevesi. Öyle çoktur ki şaşırtır herkesi. Ne zaman ki tahsilini bitirir. “Sümbül Sinan” ismini işitir. Ama pek aldırmaz. O gece bir rüya görür. Şöyle ki, kapısı çalınır. Görür ki, gelen Sümbül Sinan’dır. Açmaz kapıyı. Zira istemez içeri…

Devamını oku

Sen evlenmek mi istiyorsun?

Merkez Efendi, hocası Sümbül Sinan Efendi’nin bir defa sohbetinde bulunmakla âşık olmuştu ona. Hocası da onu çok sevdi. Ve verdi mutlak icazetini. Her şey yolundaydı. Ama bir şey hariç… Yaşı yirmi dokuza geldiği hâlde bekârdı henüz. Hocasının “bir kızı” vardı. Ama nasıl diyecekti bunu ona? Bir aracı koyarak arz etti.…

Devamını oku

Âniden baskına uğrarlar!..

Bir gün Yavuz Sultan Selim Han’ın kızı ve efendisi Sadrazam Lütfü Paşa, Yanya’dan İstanbul’a doğru yola çıkarlar. Ancak yolda “eşkıya” pusu kurmuştur. Âniden baskına uğrarlar. Kurtulmaları zordur. Zira hem yalnızdırlar. Hem de silâhsız. Çaresizdirler! O anda Merkez Efendi belirir yanlarında. Şaşırırlar. Mübarek zat, inanılmaz bir “heybet” ve “azametle” ortaya çıkar!…

Devamını oku

İstanbul yeni fethedilmişti…

İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmed Han, hocası Akşemseddin hazretlerini ziyarete gitti. Ve kendisine; “Elhamdülillah hocam, himmet ve yardımınızla İstanbul’u fethettik” diye arz etti. Büyük veli bunu duydu. “Allah’ın yardımıyla” buyurdu. “Evet hocam, şimdi sizden bir ricam var.” “Buyurun Sultanım.” “Beni de talebeliğe kabul etseniz.” “Olmaz Sultanım.” “Neden?” “Çünkü siz…

Devamını oku

Namazımı Akşemseddin kıldıra!..

Hacı Bayram-ı Veli hazretlerinin vefatı yaklaşınca “Cenazemi Akşemseddin yıkasın, namazımı da o kıldırsın!” diye vasiyet etti. Ardından vefat etti… İyi de Akşemseddin neredeydi? Kimse bilmiyordu yerini. Herkes bir şey söylüyor, her kafadan bir ses çıkıyordu. Bir ara “İşte Akşemseddin geliyoor!” diye seslendi birisi. Koşup karşıladılar kendisini. Vasiyeti bildirdiler. “Başüstüne” dedi.…

Devamını oku

Kurdun boğazını tutup sıkar!..

Akşemseddin hazretleri, İstanbul’un manevi Fatihi’dir. Babası Şeyh Hamza’dır. O da büyük velidir. Keramet sahibidir. Şöyle ki; O zamanlar o beldenin kabristanında “bir kurt” peyda olur. Ne vakit bir kimse ölse, Ve kabrine gömülse, Kurt, gece gidip kabrini açar. Ve ölüyü çıkarıp parçalar! Bunu herkes bilir. Ama mâni olamazlar. Nihayet Şeyh…

Devamını oku