Anne babanın mühim vazifesi

Evi, Muhyiddin-i Arabi hazretlerinin türbesine çok yakın olan Ahmed Halebi, bizzat gözleriyle gördüğü şu kerameti anlattı: “Bir gece, Muhyiddin-i Arabi hazretlerini sevmeyenlerden biri, elinde “ateşle” türbeye yaklaştı. Maksadı belliydi. Orayı yakacaktı. Sonra da kaçacaktı. Ateşi attı, ancak ateş ânında sönüverdi. Adam şaşırdı ve kaçmaya başladıysa da ayaklarının altında âniden ‘bir…

Devamını oku

Her günahtan sonra tövbe et!

Anadolu velilerinden Muhammed Said hazretleri; Cizre Ulu Câmi’de vaaz ve nasihatlere başladı. Pek çok kimse Onun sohbetlerinde hidayete geldi. Alkolik biri vardı. Bu zata geldi ve; “Efendim, tövbe edeceğim, fakat içkiden bir türlü kurtulamıyorum. Zira bu, irademin dışında” dedi. Büyük zat kalktı. Ve bir nazar edip; “Her günahtan tövbe et ve…

Devamını oku

Duanın kabul olacağı anlar…

Büyük âlim ve veli Muhammed Sıddık Arvasi hazretleri Van’da müftü olduğu sırada Birinci Dünya Savaşı çıktı. Bir gün Mejingir (Yukarı Kaymaz) köyünde Mejingir Suyu kenarında kollarını sıvamış abdest alıyordu. Sağ ayağını yıkadı. Solu yıkayacaktı. Ermeniler onu gördü. İki kişiydiler. Saklandıkları yerden ateş edip Muhammed Sıddık Efendi’yi vurdular. Atılan kurşun sağ…

Devamını oku

Arzu eden bizimle gelebilir

Muhammed Nasuhi Efendi (rahmetullahi aleyh), bir ara üç gün müddetle, sevenlerinden birinin daveti üzerine hava değişikliği için Çamlıca civarındaki Bulgurlu’ya gitti. O kişi anlatıyor: O, gece yarısı kalktı. Teheccüd namazı kıldı. Yanında bulunanlara; “Bize bugün Üsküdar’a gitmek gerekiyor. Hizmeti yerine getirdikten sonra inşallah yine geliriz. Arzu eden bizimle gelebilir” buyurdu.…

Devamını oku

Ada, ehl-i İslâm’a nasip oldu

Büyük velilerden Şeyh Şaban-ı Veli hazretlerinin torunu olan Nasuhi Üsküdari hazretleri, İslâmiyete tam uyardı. Haramdan kaçardı. Allah’tan korkardı. Şüpheli korkusuyla mübahların çoğunu terk ederdi. Dünyayı sevmezdi. Ve ona meyletmezdi. Çok da ağlardı! Allahü teâlânın korkusundan gözünden yaş eksik olmazdı! Osmanlı yiğitleri Sakız adasını Venediklilerden almak için çarpıştıkları günlerdi. Nasuhi Efendi, o…

Devamını oku

Yine de gönlümüz beraberdir

Hazret-i Sevban (radıyallahü anh) köle idi. Resûl-i Ekrem kendisini satın alıp âzât ettiği vakit “Seni âzât ettim, ama gönlümüz beraberdir. Sen, bizim Ehl-i Beytimizden sayılıyorsun” buyurmuştu. O, buna çok sevindi… Ve hizmete devam etti. Resûl-i Ekrem’e olan bu sevgisinden dolayı çok sıkıntılar çekti. Bir gün bir Yahudi geldi. Ve Resûl-i…

Devamını oku