Dua etseniz de yağmur yağsa

1400’lü yıllar… Kalpleri nurlandıran bir “Allah dostu” vardır Edirne’de.Evliya Kâsım Paşa.Hak âşığı bir evliya.O yörenin halkına “manevi zırh”olur.Hem sebeb-i bereket.Bir sene çok şiddetli sıcak olur Edirne’de.Gökten damla düşmez yere.Toprak âdeta kavrulur.İnsanlar perişan olur!Ve “kıtlık” başlar…Halk çaresizdir!Bu zata koşar ve “Paşam, bir dua etseniz de yağmur yağsa yoksa mahvolacağız!” diye yalvarırlar.Mübarek…

Devamını oku

Buyurun efendim safâ geldiniz!

Abdülkerim Efendi, Sultan Fatih devrinde Edirne’de yaşamış bir velidir.Keramet ehlidir.Sözleri tesirlidir.Vezirlerden biri “bir günaha” müptelâ olur ve bir türlü kurtulamaz.Fakat çok üzülür!Kurtulmak için çareler düşünür. Derken çalınır kapısı bir sabah erkenden. Açtığında Abdülkerim Efendi’yi görür eşikte.Çok sevinip;“Buyurunuz, safâ geldiniz!” derBir müddet sohbet ederler.Sonra kalkar mübarek.Ve gitmek için izin ister.Tam kapıdan…

Devamını oku

Müslüman, önce dinini öğrenir

Edirne’de yaşayan Allah dostlarından Abdülkerim Efendi bir gün sevdikleriyle sohbet etmektedir.Cemaat sorar:“Efendim, iyi bir Müslüman nasıl olur?”Cevabında;“İyi Müslüman; önce dinini öğrenir, doğru anlar, öğrendiğiyle amel eder ve bunları başkalarına da öğretir ve kimseyi incitmez” buyurur.Dinleyenler;“Hiç namazdan ve oruçtan bahsetmediniz efendim” derler.Cevap olarak;“Namaz ve oruç; kulluk vazifemizdir, elbette yapacağız. Ama bilin…

Devamını oku

Dur baba, ne yapıyorsun?..

Aşçı Yahya Baba, Edirne’de, Bayezid-i Veli zamanında Tunca Nehri kıyısındaki bir külliyede aşçıbaşıdır.Ve kalp gözü açıktır.Bir gün sohbetinde;“Kendi karnınız doyarsa başka açları düşünün ki asıl hüner budur” der.Kendi de buna dikkat eder.Her mahlûka şefkat besler.Her gün yemeklerden artan “pilavı” alıp Tunca Nehri’ndeki balıklara serper.Ambar memuru durumu anlar.Artan pilav kadar kısar…

Devamını oku

Yâ Rabbî! Bu hâli benden al!..

Cerrahzade Muslihiddin Efendi, Anadolu erenlerinden gizli bir hazinedir. Çocukken bir “ilim sevdası” sarar onu. Sonra “bir ateş” düşer içine. Tasavvufa yönelir. Tasavvuf konaklarını hızla aştığı sıralarda bir gün gözünden perdeler kaldırılır. Kabir ehlinin hâllerine vâkıf olur. Derken yakınlarının hâlini merak eder. Kalbiyle teveccüh ettiğinde kimini nimetler içinde görür, kiminiyse azapta.…

Devamını oku

Ölümü çok hatırlamak ömrü uzatır!

Cerrahzade Muslihiddin Efendi bir sohbetinde, cemaate;“Allah kimseye zulmetmez! Herkes ahirette işlediği günahların cezasını görecektir” buyurur.Sevdiği “bir genç” vardır.Bu genç, bu zata gelip;“Hocam hiç huzurum yok, bana ne tavsiye edersiniz?” diye sorarBüyük veli cevaben;“Evlâdım! Sen huzurlu olmak mı istiyorsun?” diye sorar.Delikanlı;“Evet efendim” deyince;“Öyleyse ölümü hiç unutma! Ölüme hazırlan, ölüme hazır olmak…

Devamını oku