Muhammed’i inkâr etmedikçe…

Habbab bin Eret’in (radıyallahü anh), azgın müşrik Âs bin Vail alçağından bir miktar alacağı vardı. Bir gün gidip istedi. Müşrik kendisine; “Muhammed’i inkâr etmedikçe alacağını vermem” dedi. Hazret-i Habbab; “Vallahi ben, ölünceye kadar da öldükten sonra da Peygamberimi ret ve inkâr etmem. Her şeyden vazgeçerim, Ondan vazgeçmem” cevabını verdi. Böyle…

Devamını oku

Henüz Müslüman olmamıştı

Ömer bin Hattab (radıyallahü anh) henüz Müslüman olmamıştı ki Müslümanlar gün geçtikçe kuvvetleniyordu.Müminler çoğalıyordu.Mâni olamıyorlardı.Bir şeyler yapmalıydı.Bir şekilde buna mâni olmalıydı.Ebu Cehil, Resulullah’ın öldürülmesinden başka çare olmadığını düşündü…Hemen kavmini topladı.Ve bu fikrini onlara söyledi.Herkes heyecanlandı! Ömer bin Hattab, bu iş için kılıcını çekti ve düştü yola.Güya Resulullah’ı öldürecekti!Bu niyetle çıktı.Yolda…

Devamını oku

Herkesten dua almaya bakın

Vaktiyle bir ateşperest, oğlunu evlendirmek ister. Düğün günü gelir. Çok koyun ve inek kesilir. Ocaklar yanar, yemekler pişer. Et kokuları mahalleye yayılır. Ancak evin bitişiğinde Müslüman, dul “bir kadın” yaşamaktadır. Dört de yetimi vardır. Hepsi de günlerdir açtır. Kadıncağız gider, düğün evinin kapısını çalar. Açılınca biraz “ateş” ister. Hâlbuki ateş…

Devamını oku

Takva sahibi kullar öfkelenmez!

Abdülaziz Dehlevi hazretleri bir gün sevdiklerine “Öfke, aklı örter” buyurur.Ve şu menkıbeyi anlatır:“Hükümdar Me’mun, akşam eve gelir.Emreder hizmetçiye:‘Bana yemek getir!’Hizmetçi, emri ifa eder.Daha doğrusu edemez.Zira çorbayı getirirken ayağı kayar.Ve devirir sıcak çorbayı Sultanın üzerine.Hükümdar fena hiddetlenir!Hizmetçiye bağırır, çağırır!Hatta dövmek için fırlar ayağa.Ama dövemez.Zira hizmetçisi;‘Bir dakika Sultanım, acele etmeyin, dinin emri…

Devamını oku

Kalp kıranlara feyiz gelmez!..

Abdülaziz Dehlevi hazretleri bir gün sevdiklerine “Münakaşa zararlıdır” buyurur. Ve şu menkıbeyi anlatır: “Vaktiyle ‘bir genç’ medreseye gider. Gece gündüz çalışır. Ama hiç ilerleyemez. Hocası, sorar gence: ‘Evlât! Çok çalışıyorsun, ama hiç ilerleyemiyorsun değil mi?’ ‘Evet hocam’ der. Hocası sorar: ‘Sebebini biliyor musun?’ ‘Hayır efendim, bilmiyorum.’ Hocası; ‘Dinle öyleyse… Sen…

Devamını oku

Ey hayâsız! Utanmıyor musun?..

Bir gün Resulullah Efendimizle Hazret-i Ebu Bekir (radıyallahü anh) birlikteyken yanlarına biri gelir.Ama hayâsızın tekidir.Resulullah’a hakaret eder.Peygamberimiz sabreder.Hazret-i Ebu Bekir, önce susar.Ama sonra sinirlenip;“Ey hayâsız! Utanmıyor musun? Allah’ın Resulüne hakaret ediyorsun” der.İşte o zaman Resulullah ayrılır oradan.Hazret-i Sıddık üzülür yaptığına!Koşup gider Efendimizin yanına.Ve “Yâ Resulallah! Niçin ayrılıp gittiniz?” diye sorar.Efendimiz;“Ey…

Devamını oku