İnsanüstü bir metanet!..

Habbab bin Eret (radıyallahü anh), kalbi “Allah sevgisiyle” yanan bir sahabidir.İlk imân edenlerdendir.Müşrikler onun imân ettiğini öğrenince deliye döndüler…Ne yapacaklarını şaşırdılar?!Ve işkenceye başladılar!Önce gömleğini çıkardılar.Kızgın kuma yatırdılar!Ve kızgın taşları alıp çıplak vücuduna bastırmaya başladılar.Bir yandan da bağırıyorlardı:“Haydi, dininden dön!”“Lât ve Uzzâ’ya inan!”“Muhammed’i inkâr et!”Ama hepsi nafile…Hazret-i Habbab dişlerini sıktı.Yüzünü buruşturdu.Ve…

Devamını oku

Başını ateşle dağlatırsan geçer!

Habbab bin Eret (radıyallahü anh) imân edince; sahibesi müşrik Ümmü Enmar ve diğer müşrikler deliye dönüp hemen işkenceye başladılar .Türlü eziyetler yaptılar.Dövdüler, tekmelediler.Bir gün de bir meydana yığdıkları odunları ateşlediler.Sonra onu tuttular.Ve o ateşe attılar.Hâlbuki “ateş” de Allah’ın emrindeydi.Hazret-i İbrahim’i yakmış mıydı?Yakmamıştı…Hazret-i Ammar’ı da yakmadı.Korkunç ateş söndü birden!Yorumları hazırdı: “Sihir!..”Böyle…

Devamını oku

Efendimiz çok üzüldüler!

Araplar arasında bazı kimseler “peygamberlik dâvâsına” kalktı. Bunların birincisi, yalancı Esved-i Ansi idi.Peygamber Efendimiz bunu işitince çok üzüldüler! Feyruz bin Deylemi o sırada Yemen’de bulunuyordu.O, bu haberi duydu.                            Ve iki arkadaş buldu.Onlarla konuşup anlaştı.Üçü birlikte çıkıp Esved’in yattığı evin yakınına geldiler.Duvarını deldiler.Hazret-i Feyruz (radıyallahü anh), o delikten içeri girdi. Sonra…

Devamını oku

Bir ihtiyacın mı vardı evlat?

Edirne evliyasından Veli Dede’nin birçok kerametleri anlatılıyor bu yörede.Biri şöyle:Bir gece evine hırsız girer bu zatın.Ancak adam nereden bilsin bu evin bir “Allah dostuna” ait olduğunu.Bir şeyler almak ister.Ama hiçbir şey alamaz.Daha doğrusu eşyalar gelmez.En son bu zatın “cübbesi” ilişir gözüne.Kuvvetle çeker.Onu da alamaz.Sanki bütün eşyalar oldukları yere zamkla yapışmıştır.Yahut…

Devamını oku

Neresi dökülüyor, göstersene!

Edirne evliyasından Veli Dede, herkese karşı çok cömertti. Geleni gideni çoktu.Hanesi genişti.Ama biraz eskiydi.Hanımı bir gün;“Efendi! Gelenimiz gidenimiz çok. Şu harap evimizi bir tamir ettirsek ha, ne dersin? Bak, her tarafı dökülüyor” dedi.Mübarek zat bakıp;“Neresi dökülüyor hanım, haydi göstersene!” dedi.Kadıncağız;“İşte bak!” diyecek oldu.Ama şaşırdı birden!Çok da mahçup oldu! Zira “harap”…

Devamını oku

Elimden tutan sendin!..

Allah dostlarından Şücaeddin Karamani hazretleri, Edirne’nin Debbağlar Mahallesinde medfundur.Mübarek bir zattır.Kerametleri anlatılır.İkinci Murad Han zamanında yaşamış bu güzel yörede.Hâl sahibi bir kişiymiş.Ve gizlermiş kendisini.Ancak bir zaman “garip bir hadise” olur ve açığa çıkarır onu.Şöyle ki:Sultan İkinci Murad Han bir gün abdest tazeleyecektir.Çıkar avluya.Ancak ayağı kayar birden.Tam düşecektir ki biri peydah…

Devamını oku