Ölü için feryat etmeyiniz!

Katan Seferinde Ebu Seleme (radıyallahü anh) yaralandı ve yarası deşilip yatağa düştü! Tam “beş ay” kan aktı. Kan bir türlü durmadı. Ve tehlikeli bir hâl aldı! Resul aleyhisselâm durumdan haberdar olur olmaz süt kardeşi ve çok sevdiği bu sahabisinin yanına gittiler. Hazret-i Ebu Seleme vefat etmek üzereydi… Ev halkı üzgündüler.…

Devamını oku

Ey ahali, bakın görün ki!

Selahaddin Eyyubi, bir ömrü müddetince İslâm’a hizmet etti. Nihayet “ölüm hastalığına” yakalandı ve vefat edeceğini anladı. Sandıktan kefenini aldı… Mızrağının ucuna bağladı ve onu bir tellâla verip “Bunu sokak sokak gezdir ve ‘Ey ahali! Bakın görün ki Sultan Selahaddin’in sonu budur işte… Bu kadar şan şöhret sahibiyken dünyadan bir şu…

Devamını oku

Ey Sultan! Seninle bir işim var!

Veliyyullah Dehlevi hazretleri, sevdiklerine “Kibir felâkettir” der ve şu menkıbeyi anlatır:“Vaktiyle kibirli bir padişah vardır. Bir gün azametle biner atına! Alır avanesini de yanına. Bir ihtişamla giderken karşısına biri çıkar.Eski elbiseli “bir ihtiyar”…Yaklaşıp selâm verir.Ama o, selâmını almaz.Ve sorar o ihtiyara:‘Kimsin, ne istiyorsun?’‘Seninle bir işim var.’‘Benimle ne işin olabilir?’‘Gizlidir, az…

Devamını oku

Hazreti Musa’nın cennetteki komşusu

Pîr Ali Aksarayi hazretleri bir gün sohbetinde şu menkıbeyi anlattı:“Musa Nebi bir gün ‘Yâ Rabbî! Cennette benim komşum kim olacak?’ diye sorar.Hak teâlâ buyurur ki:‘Falan beldede filân kasaptır.’O bunu öğrenir, o beldeye varır.Evini öğrenip kapıyı çalar.Ancak kasap onu tanımaz.Ama güler yüzle karşılar.‘Hoş geldiniz!’ der, içeri alır.Başköşeye oturtur, hâl hatır sorar.Sonra…

Devamını oku

Bizi korktuklarımızdan emin eyle!

Ebu Said-i Hudri (radıyallahü anh), Benî Mustalak Gazası’na, sonra da Hendek Gazası’na katıldı. Gösterdiği fevkalâde kahramanlıkları Sevgili Peygamberimiz pek beğenmişti.Hendek Savaşı’ydı…Ve harp biraz hafiflemişti.Resulullah Efendimize gelip evine gitmek için izin istedi.Efendimiz izin verdi.Ve kendisine;“Yanına silâhını al. Zira Benî Kureyza Yahudilerinin sana zarar vermelerinden korkarım!” buyurdular.“Başüstüne” dedi.Ve huzurdan ayrıldı.O ara harp…

Devamını oku

Kaldır şu çakıl taşlarını!..

Fikirli Sinan Efendi, hâlis “Allah dostu” bir zattı. Kendi fakirse de zengindi gönlü. Rabbinden isterdi her ihtiyacını. Bir gün sevdikleriyle sohbet ediyordu ki “mağrur bir zengin” girdi içeri. Bilmiyordu bu zatın büyüklüğünü. Alelâde “bir çoban” gözüyle bakıyordu ona. Altın dolu “bir keseyi” uzatıp; “Al şunu!” dedi kibirle. Mübarek zat baktı.…

Devamını oku