Resulullah ona dua buyurdu

Enes bin Mâlik (radıyallahü anh), Ensar’ın büyüklerindendir… Resulullah Efendimiz Medine’ye teşriflerinde on yaşındaydı… Annesi onu aldı. Efendimize vardı. Ve huzuruna çıkıp “Yâ Resulallah! Ensar’dan sana hediye vermeyen kalmadı… Benimse bu oğlumdan başka bir şeyim yok… Bunu kabul edin” dedi. Kabul buyurdular. Bunun üzerine; “Yâ Resulallah! Şu hizmetçiniz Enes’e dua buyurunuz”…

Devamını oku

İsmimi nereden biliyorsun?

Manisa’da yaşayan Darendeli Ömer Rızai hazretlerinin kabr-i şerifi Medine’dedir… Bir gün Ankara’dan “Şeyh İbrahim” adında bir hoca geldi Manisa’ya. Bu zatı duymuştu. Şöyle ki “Ömer Rızai Efendi, keramet ehli bir zattır” demişlerdi ona. Bunu duyunca merak etti. Ve tanımak istedi kendisini… Şehre varıp evini sordu. “İşte şu ev” dediler. Gidip…

Devamını oku

Senin işin o kapıda hâllolur

Ahmed Eğribozi hazretlerinin “Ahmed” isminde çok sevdiği bir talebesi, bir gün abdest suyunu döküyordu ki hocası sevgiyle baktı bu gence: “Ahmed evlâdım.” “Buyurun hocam.” “Bir isteğin var mı benden?” “Hayır hocam, sağlığınız.” “Çekinme evlâdım… Bir arzun varsa söyle ki dua edeyim.” Genç sevinip; “Hocam, ben aslında hâfız olmak istiyorum ama…

Devamını oku

Evlenmek istemiyor musun?

Koç Taceddin Baba, Söğüt toprağını nurlandıran bir Allah dostudur… Kabr-i şerifi Söğüt’ün Ortaca köyündedir. Bir talebesi vardı. Bir gün çıktı evden. Dergâha gidiyordu… Yolda kendi kendine “Ben, en iyisi evlenmeyeyim… Zira yalnız başıma daha çok ibâdet yapar, Allah’a daha yakın olurum” diye düşündü… Nihayet vardı dergâha. Ve oturdu bir kenarda.…

Devamını oku

Su-i zan haramdır evlâdım

Söğüt’te medfun evliyadan Koç Taceddin Baba’nın bir talebesi odasında otururken Ahmed adındaki bir arkadaşı hakkında su-i zanda bulundu… Kendi kendine; “Niçin böyle yapıyor, ayıp değil mi, yazıklar olsun ona!” gibi şeyler söyleniyordu ki kapısı çalındı az sonra… Birden heyecanlandı! Açtığında hocasını gördü eşikte. Büyük merak içinde; “Buyurun hocam” dedi. Mübarek…

Devamını oku

Yâ İlâhi! Ümmetime selâmet ver

Mahşer günü Hak teâlâ, meleklere “Cehennemi getirin!” diye emreder… Vazifeli melekler bu emri cehenneme bildirirler. Cehennem sorar ki: “Beni niçin çağırıyor?” “Seninle kâfirlerin cezasını verecek. Sen bunun için yaratıldın” derler ve onu yetmiş bin zincirle tutup çekerler. Sesi çok korkunçtur! Sıcağı da pek çoktur. Bir ara meleklerin ellerinden kurtulur. Gümbürtüsü…

Devamını oku