Sen yine de bir dua et bana!

Balıkesir velilerinden Muhyiddin-i Rumi hazretleri, bir günkü sohbetinde “Dua almaya bakın” buyurdu.Ve şunu anlattı:“Büyüklerden biri, gençliğinde her gördüğü kimseden dua istermiş… Bir gün bir esnaftan alışveriş yapıp ayrılmış.Ama unutmuş dua istemeyi.Üç günlük yol gidince hatırlamış ve dua istemek için geri dönmüş.Esnaf bu kimseyi görmüş.Ve çok şaşırmış tabii!Acaba niçin geri döndü?Olabilecek…

Devamını oku

Dünya, âhiretin görüntüsüdür

Balıkesir’de yaşayan velilerden Muhyiddin-i Rumi hazretleri, bir günkü sohbetinde “Bu dünya âhiretin hayalidir” buyurdu.Dinleyenler sordular:“Hayali mi efendim?”“Evet, bu dünyada ne görüyorsanız âhiretteki aslının bir sureti, görüntüsüdür” buyurdu.Yine sordular:“Yani hocam, bu dünyada olan her şeyin âhirette hakikati mi var?”“Evet öyle.”“Peki biz, kar ve deniz manzarasını çok seviyoruz hocam… Cennette bunlar da…

Devamını oku

Terzilikte en kolay şey nedir?

Alaeddin Konevi hazretleri, evliyanın büyüklerindendir… Konya’da doğdu. Şam’da vefat etti… Anlatıldığına göre bir terzi, ziyaretine geldi bu büyük zatın. Oturup sohbet ettiler. Terzi, bir ara “Efendim, Azrail aleyhisselâm geldikten sonra tövbe etsek kabul olur mu?” diye sual etti. O da ona sordu ki: “Senin mesleğin nedir?” “Terziyim efendim.” “Peki terzilikte…

Devamını oku

Ölüm var evlât, ölüme hazırlan!

Ebu Abdullah Mağribi hazretleri, evliyanın büyüklerindendir… ‘Tur-i Sina’da vefat etti… Bir gün bir genç geldi. Ve nasihat istedi… Büyük zat, gence; “Ölüm var evlâdım… Ölüme hazırlan!” buyurdu. Ancak bu nasihat, garibine gitti bu delikanlının… Kendi kendine; “Allah Allah! Ölüme hazırlan diyor. Hâlbuki ben daha gencim… Niye böyle söylüyor ki?.. Hele…

Devamını oku

Akşam namazını niçin geciktirdiniz?

Ebu Eyyub Ensari (radıyallahü anh), çok cömer bir zattı…Evi herkese açıktı.Eline geçeni verirdi.Verince de sevinirdi…Köleleri ve cariyeleri âzât eder ve onlara çeşitli ihsanlarda bulunurdu…Sünnet-i seniyyeye çok bağlıydı.Resulullah’ı çok severdi.Onun vefatından sonra sık sık Ravda-i mutahhara’ya gidip ağlardı!? ? ?Ukbe bin Âmir (radıyallahü anh), Mısır vâlisiydi… Onunla aralarında şöyle bir hadise…

Devamını oku

O mezara bir zarar gelirse!..

Ebu Eyyub Ensari (radıyallahü anh), Hazret-i Muaviye’nin İstanbul’un fethi için teşkil ettiği orduya katıldı.Yaşı hayli ileriydi…Yine orduya girdi…Ve cenk için geldi.Ancak çarpışmalar sırasında hastalanıp yatağa düştü… Hasta yatağından harbin seyrini takip ediyor ve bir an önce iyileşip savaşmayı arzuluyordu.Ordu kumandanı Yezid bin Muaviye idi.Kendisini ziyarete gitti.Ve şifa temenni etti.Ebu Eyyub-i…

Devamını oku