Şuraya ‘nur’ indiğini görüyorum

İstanbul’u fethetmek Fatih Sultan Mehmed Han’a nasip oldu. O büyük kumandan; hocası Akşemseddin hazretlerine “Efendim, tarih kitaplarının yazdığına göre Ebu Eyyub-i Ensari’nin mübarek kabri, surların yakınında bir yerdeymiş… Himmetinizle o kabr-i şerifin yerini bulmak arzusundayım” diye arz etti.Hocası onu dinleyip;“Sultanım, geceleri şu semtte bir yere ‘nur’ indiğini görüyorum… Zannım odur…

Devamını oku

Kuş ne diyor, biliyor musun?

Balıkesir velilerinden Muhyiddin-i Rumi hazretleri (rahmetullahi aleyh), bir gün talebeleriyle bir ağaç altında oturuyordu…O ara bir kuş hızla geldi.Ve bu zatın önüne kondu.Üstelik acı acı ötüyordu…Sanki bu zata bir şeyden şikâyet ediyordu kendi lisanıyla…Talebeler bunu gördüler.Bir mânâ veremediler.Ve hâliyle şaşırdılar!Büyük veli sordu onlara:“Bu kuş ne diyor, biliyor musunuz?”Gençler büktüler boyunlarını:“Bilmiyoruz…

Devamını oku

Başı dara düşen, ona koşardı

Balıkesir’de yaşayan velilerden Muhyiddin-i Rumi hazretleri, gönül ehli ve keramet sahibi bir mübarek zattı. Sevdiklerinden biri vardı. Ahmed Efendi… Bu salih mümin, bir dünya sıkıntısına düşmüştü… Bilemedi ne yapacağını. Akıl danışmak için gidecek kapı belliydi hâlbuki… Muhyiddin-i Rumi hazretleri. O da bunu hatırladı. Ve koştu o kapıya… Ona soracaktı bu…

Devamını oku

Yemeğe otuz kişi davet et!

Hazret-i Ebu Eyyub Ensari anlatır:“Bir defasında Resulullah Efendimizle Hazret-i Ebu Bekir’e yetecek kadar yemek hazırlayıp huzurlarına götürdüm.Efendimiz aldı.Ve bana dönüp;‘Yâ eba Eyyub! Ensar’ın eşrafından otuz kişiyi davet et’ buyurdu.Ben, yemeğin azlığını ve bu kadar kişiye yetmeyeceğini düşünürken emri tekrar ettiler.Ben kendime gelip;‘Başüstüne’ dedim.Ve otuz kişi çağırdım.Geldiler ve yediler…Hepsi de doydular…Bunun,…

Devamını oku

Sarımsaklı yemek yaptık!

Ebu Eyyub Ensari (radıyallahü anh) anlatır:“Resulullah’a daima akşam yemeği yapıp götürürdük. Kalanını bize geri gönderirlerdi.Ben ve zevcem Ümmü Eyyub, Resulullah’ın elinin değdiği yerleri araştırır, oralardan yer ve bununla bereketlenirdik…Bir gece yine yemek yaptık.Ama sarımsaklıydı.Bize geri gönderdi.O yemekte mübarek elinin izini göremedik ve üzgün olarak huzuruna gidip ‘Yâ Resulallah! Babam, anam…

Devamını oku

Merhaba yâ Resulallah!

Resul aleyhisselâm, Medine’de bir kuşluk vakti Hazret-i Ebu Bekr-i Sıddık ve Hazret-i Ömer-ül-Faruk ile karşılaştı…Üçü beraber Ebu Eyyub-i Ensari hazretlerinin evine gittiler.Ve kapıyı çaldılar.“Evde yok” denildi.Sordular ki:“Nerededir?”Bahçede çalışmakta olan Ebu Eyyub-i Ensari hazretleri, Resulullah’ın sesini işitti.Ve koşarak geldi.Çok sevinmişti…O sevinçle “Merhaba yâ Resulallah! Hoş geldiniz… Arkadaşlarınızla beraber safâlar getirdiniz” diyerek…

Devamını oku