Yâ Rabbî! Kurtar beni bu sıkıntıdan!

Anadolu velîlerinden Gavsül Memduh hazretleri zamanında adamın biri, ufak altın boncuklardan yapılmış bir ‘gerdanlık’ almıştı hanımına.Kadıncağız çok sevinip boynuna taktıysa da o gün kaybetti onu… Ancak kocası çok sinirli bir adamdı!Akşam eve geldi.Hadiseyi öğrenince şiddetle tehdit etti kadıncağızı:“Bul onu, yoksa seni öldürürüm!”Kadın çaresizdi…O gece açtı ellerini.“Yâ Rabbî! Sana sığınıyorum… Kurtar…

Devamını oku

Şu koçu tutup bana getirin!

Seyyit Gazi Dede, birkaç talebesiyle bir yerde otururken önlerinden bir koyun sürüsü geçti… Bu zat, o sürüye baktı ve içlerinden beyaz renkli, uzun boynuzlu ve irice bir koça işaret ederek talebelerine “Şu koçu tutup getirin!” buyurdu.İki genç, fırladı hemen.Ve tutup getirdiler onu.Hocaları “Kesin ve pişirin!” diye emretti bu defa. Gençler,…

Devamını oku

Bu, sana yeter de artar bile!

Anadolu erenlerinden Seyyit Gazi Dede’nin talebesinden biri hacca gitmek istiyordu ama parası yoktu.Düşündü taşındı.Ve verdi kararını.Hocasına söyleyecekti…Bir gün bu arzusunu hocasına arz edince Seyyit Gazi hazretleri, ona küçük bir cüzdan verip “Bunu al, hacca gidip gelinceye kadar sana yeter… Artanı da iade edersin” buyurdu.Genç çok sevindi.“Peki hocam” dedi.Ve o sevinçle…

Devamını oku

Hocam, duanıza çok muhtacız

Kabr-i şerifi Erdek’te bulunan Murat Dede zamanında bir kadının oğlu iftiraya uğradı ve idamına karar verildi… Kadıncağız iki gözü iki çeşme koştu bu zata:“Hocam, duanıza muhtacız.”“Hayırdır, ne oldu?”“Oğlum iftiraya kurban gitti… Yarın idam edilecek… Ne olur bir şeyler yapın da kurtarın evlâdımı. O, suçsuz” dedi.Murat Dede;“Peki bacım, sen şimdi evine…

Devamını oku

Gel öyleyse kadıya gidelim!

Hazret-i Ali (radıyallahü anh), halife iken zırhını kaybetmiş ve çok aradıysa da bulamamıştı…Bir gün Kûfe’de idi…Zırhını bir Yahudi’nin elinde gördü ve “Bu zırh benimdir… Sende ne arıyor?” diye sordu ona.Yahudi itiraz etti:“Hayır, bu zırh benim.”Hazret-i Ali “kadıya gidelim” dedi ve birlikte kadıya gittiler… Kadı Şüreyh, Hazret-i Ali’ye sordu:“Mesele nedir?”Hazret-i Ali…

Devamını oku

Ben, Allah için hizmet ediyorum

Ali bin Ebi Talip (radıyallahü anh) vefat edince oğulları Hasan ve Hüseyin onu defnedip geri dönüyorlardı ki bir viranelikte inilti duydular…Baktılar ki biri yatıyor.Yaşlı, garip ve hasta…Üstelik de ağlıyor… Acıyıp sordular ki: “Niçin ağlıyorsun?”“Derdim büyük gençler.”“Nedir derdin baba?”“Aah evlâtlar, ben bir yiğidi merak ederim ki bir senedir gelir ve bütün…

Devamını oku